İçindekiler
Konu faiz olunca ister Amerika’da, isterseniz bir Kuzey ülkesinde ya da Ortadoğu’da yaşamanız fark etmez. Bu manada belirtmek gerekir ki son dönemde yüksek faizler herkesin canını yaktı. Maalesef, Covid-19 pandemisi sonrası ortaya çıkan yüksek enflasyon olgusu nedeniyle global anlamda faizler yükseldi. Bu noktada faizlerin yükselme nedenleriyle ilgili yazımızı okumadıysanız önce onu okumanızı öneririz. Daha öncesinde enflasyonu düşürmek için faizleri düşüren Türkiye’de 14 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra Maliye ve Hazine Bakanı olan Mehmet Şimşek de ABD ve Avrupa gibi faizleri yükselterek enflasyonla mücadele edince yüksek faiz akımına biz de kapılmış olduk. Politika faizi yıllık yüzde 50’yi bulunca kredi faizleri %70’lere ve mevduat faizleri de %50’lere yükselmişti. İşte bu yüksek faiz ortamında ticaret yapmak, yatırım yapmak yerine insanlar genelde tasarruflarını ya da paralarını faize yatırarak oradan risksiz ve zahmetsiz şekilde gelir elde etmeyi tercih ediyorlar. Doğaldır ki bu durumdan canı yanan herkes faizler ne zaman düşer diye düşünmeye başlıyor.
Bu durumun orta ve uzun vadede çarkları durduracağı ve işsizliği arttıracağı kesindir. Öyle ya, ekonomi de zaten başlı başına birbiriyle çelişen ve çarpışan hedefleri maksimum faydayla yönetme bilimi değil mi zaten? 😊 2024 yılını bitirmekte olduğumuz bugünlerde herkesin aklında tabi faizlerin ne zaman ineceği ve ne zaman normal bir enflasyon ve faiz ortamına döneriz sorusu var. İşte burada bu konu üzerine biraz kafa yoracağız. İş ve banka mülakatları ile KPSS çalışan arkadaşlarımız için bu analizimizin faydalı olacağına inanıyoruz. Öte yandan bu konuyu incelerken ekonomi eğitimi almamış okurların da anlayacağı şekilde anlatacağız. Yani, sizi teknik terimlere boğmadan ve güncel örneklerle anlatımı seçiyoruz.


Burada temelde değineceğimiz hususlar:
- Enflasyonda Baz Etkisi
- TCMB Döviz Rezerv Durumu
- Enflasyon düşünce fiyatlar düşer mi?
- Kredi faizleri düşerse ne olur?
Faizler Düştü mü? Neden Artmıştı ki?
Bu soruya doğru cevap vermek için öncelikle faizlerin neden arttığını hatırlamamız gerekir dostlar. Yani, hatırlayacak olursanız pandemi sonrası global anlamda bütün dünyada yüksek enflasyon olgusu ortaya çıkınca, ülkelerin çoğu enflasyonla mücadele kapsamında faizleri yükseltmişti. Biz ise Ortodoks (genel politika) olan bu politika yerine istisnai ve genel olmayan anlamında kullanılan bir Heteredoks politika seçip faizleri indirmiştik. Eylül 2021 döneminde başlayan faiz indirimleri beklenen etkiyi yaratmamış ve enflasyon yıllık yüzde 80’leri aşmıştı. O dönemde Türkiye’de seçimler yaklaşmış ve Mehmet Şimşek ismi piyasalara umut olmuştu. Bu noktada Şimşek’in görevi devralırken rasyonel politikalara dönme zamanı geldi açıklaması aslında önemli bir işaretti.
Bu ekonomi hikayesini kısaca anımsayınca biliriz ki; Şimşek’in göreve gelmesiyle birlikte yıllık %8,5 olan politika faizi kısa süre içerisinde %50’lere kadar yükselmişti. Hatırlatmak gerekir ki; bu dönemden çok önce Amerika’da FED faizleri 5,25 – 5,50 bandına arttırmıştı Avrupa Merkez Bankası ve diğer gelişmiş ülke merkez bankaları da paralel bir eylem politika seti uygulamışlardı. Türkiye’de ise seçim sonrası faizler arttırılınca dolar kuru yatay bir seyir izledi ve enflasyon da yavaş yavaş inmeye başladı. İşte tam da burada baz etkisinden de bahsetmek gerekir.



Enflasyon yazısı Mahfi Eğilmez
Baz Etkisi ve Enflasyonun Düşüşü
Bu teknik terimleri size kısaca açıklamak istiyoruz. Zira, enflasyonda baz etkisini anlayınca enflasyonun neden düştüğünü anlamak daha kolaydır. Bu arada enflasyonun düşmesinin fiyatların düşmesi değil, fiyatların artış hızının düşmesi olduğunu da belirtmek isteriz. Bunları anlayınca faizler ne zaman düşer konusunu daha net anlarız. Her iki konuyu da şimdi sizlere örnekleriyle birlikte açıklamak isteriz.
Şöyle ki:
- Enflasyonun düşmesi: Normalde enflasyon fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır ama konuyu daha kolay anlamak adına sadece bir ürünün olduğu ekonomi düşünelim. Diyelim ki 1 elma geçen yıl 10 TL idi ve bu yıl fiyatı 20 TL’ye çıktı. Bu ülkede o yıl enflasyon oranı %100 olmuştur. Aynı elmanın fiyatı önümüzdeki sene 25 TL’ye çıkınca enflasyon oranı %25 olarak (20’den 25’e) gerçekleşmiş olur. Yani bu örnekte enflasyon %100’den %25’e keskin bir düşüş yapmıştır ancak elmanın fiyatı iki sene önce 10 TL iken şu an 25 TL’dir. Bunun bir başarı olup olmadığını size bırakıyoruz. Lakin eğer sizin maaşınız ya da geliriniz 2 sene içinde elmadaki fiyat artış oranı kadar artmazsa, işte o artmayan oran kadar satın alma gücünüz azalmış olacaktır.
- Baz Etkisi: Normal dünyada enflasyon hesabı bu kadar basit yapılmaz. Birçok maddenin olduğu bir ürün ve hizmet sepeti üzerinden yıllık uçtan uca hesaplanır. Bu bağlamda Elma örneğinden yola çıkarsak geçen yıldan bu yıla elma fiyatının yüzde 100 artması sonrası gelecek yıl elmanın fiyatının daha az yani yüzde 25 artması nedeniyle enflasyonun düşük çıkmasına aslında baz etkisi diyoruz. Kısaca geçmiş yıla bakarak hesaplanan veri ya da oranlarının geçen yıla göre yüksek oranda azalması ya da artmasına baz etkisi diyoruz. Normalde enflasyon aylık olarak hesaplanır. Örneğin 2024 Ekim ayındaki enflasyon hesaplanırken 2023 Ekim ayından 2024 Ekim ayına aylık oranlar kullanılır. Eğer 2023 Eylül ayında enflasyon aylık olarak çok yüksekse bu aylık oran yeni hesaptan çıkarılacağı için enflasyon Ekim 2024’te baz etkisiyle düşecektir.



Enflasyon Düşerse Faizler de Düşer
Faizlerin neden yükseldiği ve bununla ilgili enflasyon tanımlarından sonra sıra can alıcı noktaya, yani faizler ne zaman düşer sorusuna yanıt vermeye geldi. Buraya kadar sabredip okuyanlar aslında soruya cevap verdiler bile 😊 Mesela paranızı bankaya yatıracak olsanız bankadan ne kadar bir getiri beklerdiniz? En azından enflasyondan bir puan fazla değil mi? Evet, faizlerin düşmesi için önce enflasyonun düşmesi gerekmektedir. Enflasyonun düşmesi için de hem para hem de maliye politikaları eş anlı olarak “daraltıcı” şekilde uygulanmalıdır. Şu ana kadar bunun uygulandığını söylemek mümkün. Yıl sonunda TCMB enflasyon hedefi de yaklaşık %40 civarındadır. Enflasyon şu an mevcut olan politika faizinin yani %50’nin altına indi an faizler de düşecektir. Burada kısaca bir dövize ya da halk deyimiyle “dolar durumuna” da bakmamız lazım. Yazın beklenenden iyi gelen döviz gelirleri sayesinde dolar kurunu sabit tutmayı başarmıştık.
Hepimizin bildiği üzere biz sıradan vatandaşlar için ülkemizdeki en büyük ekonomik gösterge dolar kurudur. Faizler yükselince insanlar dolar almak yerine paralarını TL’de tutup mevduat yapmayı tercih ederler. İşte faizler ne zaman düşer diye düşünürken dolar kurunu unutmamamız gerekiyor. Burada da CDS yani risk primimiz (yazıyı okuyun deriz) ve Merkez Bankası rezervleri devreye girer. Güncel CDS primlerine bakacak olursak orada iyiyiz. Diğer yandan uzun bir süre sonra döviz rezervimiz (hem de swaplar hariç olan) bayağı bir artıya geçtiğine göre faizlerin düşmesiyle dolar fırlar korkumuz da azalmış demektir. Ek olarak Kur Korumalı Mevduatlardan da bir süredir çözülme olduğu ve cazip TL faizi nedeniyle insanların döviz almaktan vazgeçtiğini de görüyoruz. Bu da faizler için ayrı bir iyi haber dostlar. 😊
Bütün bu bilgiler ışığında belirtmek gerekir ki hem de baz etkisi hem enflasyonun düşüşü ve hem de döviz rezervlerimizin işaret ettiği faizlerin düşüş ayı muhtemelen Eylül ya da Ekim 2024 dönemi olacaktır. Bu zaman aralığında faizlerin düşeceği çok sağlıklı bir öngörü olacaktır.



Faizler Ne Kadar Düşer?
Bu noktada faizler ne zaman düşer konusu kadar bu düşüş oranının şiddeti konusu da önemlidir. Yani, bu doğrultuda rasyonel politikalar patikasında ilerlemek ve kademeli olarak hamle yapmak önemlidir. Örnek vermek gerekirse herhangi bir ülkede faizler mesela yüzde 60 iken o ülkede piyasayı canlandırmak için faizlere birden yüzde 20 indirim yapıp yüzde 40’a çekerseniz piyasaların ve yatırımcıların tepkisi negatif olabilir. Ekonomi ve finansal piyasalarda rasyonalite yani akılcılık kadar kademeli hamleler ile denge hususu çok önemlidir. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin potansiyel bir faiz indirimini 2024 Yılı Eylül Ekim aylarında konuşması kadar faiz oranlarının yüzde 2,5 ya da yüzde 5 gibi kademeli olarak düşmesi de sağlıklı bir ön görü olacaktır. Bu oranların üzerinde sert faiz indirimlerinin gelmesi için ekonomik göstergelerin şu an olandan çok daha pozitif bir seyir izlemelidir.
Ayrıca genelde dolara duyarlılığı yüksek olan ülkelerde faiz indirimleri hızlı ve sert yapılırsa dolar kurunun sıçraması riski de bulunmaktadır. Döviz kurunu da hızlı tetiklememek adına muhtemelen rasyonel ve kademeli faiz indirimleri düşünülecektir. Bu noktada enflasyonun birkaç puan üzerinde olacak yani reel getiri sağlayan faiz oranları hem yatırım açısından hem de kredi faizleri açısından olumlu karşılanacaktır. Faizler düştüğü zaman hala enflasyonun üstünde kalırsa kişiler paralarını yine TL’de tutup az da olsa mevduat faizinden reel getiri almak isteyecektir. Öte yandan işletmeler ya da tüccarlar da kredi faizleri düştüğü için kredi kullanıp yeni iş alanları oluşturup ekonomiyi canlandıracaklar ve işsizliğin azalmasına katkı sağlayacaklardır.