harris mi trump mı

Harris mi Trump mı 47. ABD Başkanı Olacak?

5 Kasım Amerikan Başkanlık seçimlerine artık günler kala Harris mi Trump mı ABD’nin 47.başkanı olacak sorusu her gün daha popüler hale gelmektedir. Bilindiği üzere daha önceleri eski Donald’ın bu seçimi Biden’ı rahatlıkla yenerek kazanması beklenirken mevcut ABD başkanının yarıştan çekilmesi sonra işler değişmişti. Özellikle Eylül başındaki canlı tartışmadan sonra Kamala oylarını bir hayli arttırdı. Buna rağmen her iki aday için de kesin kazanır gözüyle hala bakamıyoruz. Öyle görünüyor ki; seçim gerçekleşip sonuçlar kesinleşinceye kadar da iki adaydan birinin galibiyetine kesin gözüyle bakamayacağız. Bu noktada başkan adaylarının son durumunu ve özellikle ekonomi alanındaki vaatleri ile en son seçim anketlerindeki başa baş durumlarını sizler için değerlendirmek istedik.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi burada herhangi bir siyasi eğilimi desteklemek gibi bir niyetimiz yok. Amacımız hem demokratların hem de cumhuriyetçilerin adaylarının artıları ile eksilerini bir arada değerlendirmek suretiyle yarıştaki şanslarını analiz etmek. Unutmayalım ki başta ekonomi olmak üzere, iklim krizi, yasa dışı göçmen sorunu, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Gazze işgali gibi konularda her iki adayın ve temsil ettiği kitlelerin görüşleri farklıdır. Bu da seçim sonucunu doğrudan etkileyecek bir durumdur.

harris mi trump mı

Hatırlarsanız daha 3 ay önce yapılan yılın ilk canlı münazarası sonrasında Trump’ın Kasım ayında ABD’nin 47.başkanı olacağın kesin gözüyle bakıyorduk. Biden’ın çok kötü performansı sonrası en yakın destekçisi eski demokrat başkan Obama bile çekilmesi gerektiğini söylüyordu. Onun çekilip yerine başkan yardımcısı Harris’i aday göstermesi ise bütün dengeleri değiştirdi. O günden sonra hiçbir şey yapmasa bile kazanacak olan Donald gitti ve yerine gerçekten coşkulu bir kampanya yürüten D.Trump gelmişti. Pensilvanya’da yaşadığı birinci suikast girişiminde yaralandıktan sonra gold oynarken Eylül ortasında yine bir girişimin başarsız sonuçlandığını da hatırlatmak isteriz. Sahi, acaba gerçekten birileri onun ölmesini mi istiyordu yoksa birileri onu mağdur gösterip seçimi kazanması iiçin destek mi oluyordu? Bu sorunun cevabını sanırız ki tarih verecektir. Öte yandan karşısında kendisinden çok daha genç ve dinamik kadın bir adayın olması onu zorlamıştır. Her ne kadar başlarda “Onu yenmek, Uykulu Joe’yu yenmekten daha kolay olacak.” Dese de işler istediği gibi ilerlememiştir.

Yapılan son anketlerde küsürat farklarıyla da olsa geride çıkan cumhuriyetçi adayın son dönemde salıncak eyalet denen ve oyları oynaklık gösteren eyaletlerdeki orta sınıf seçmeni etkilemek için yoğun çaba harcadığı görülmektedir.

abd seçimlerini harris mi trump mı kazanacak?

Bu bağlamda Harris mi Trump mı sorusunda yanıt vermeden önce Donald Trump’ın seçim kampanyası başlıkları ve artı-eksilerini şu şekilde sıralamak mümkündür;

  • Bahşişlerden alınan vergiyi kaldırmak gibi dışarıdan bakınca küçük gibi görünen ama Amerikan halkının yapısını düşününce önemli olan bir vaadi vardır. Uber sürücüleri gibi önemli bir kesimden de alınan verigiyi kaldırmış olacaktır.
  • İthal malların tamamından ilave %20 gümrük vergisi alacağını belirtmiştir. Bu da yerli üretici ve özellikle Amerikan işçi sınıfını cezbeden bir vaattir. Öte yandan mevcut durumdaki ürünlerin hepsine bu vergiden dolayı zam gelirse yükselecek olan enflasyonu nasıl düşüreceği konusunda bir açıklaması olmamıştır.
  • Faizleri derhal indireceğini ve bu yöntemle de “mahvedici enflasyon krizini” bitireceğini söyleyen Trump’ın bu vaadi ekonomik gerçeklerle ne kadar uyuşuyor bunu zaman gösterecektir.

Muhafazakâr sağcı bir gelenekten gelen cumhuriyetçilerin başkan adayının UFO görüntülerini yayımlayacağını belirtmesi gibi uçuk vaatlerinin dışındaki siyasi vaatlerinden bahsetmek isteriz. O, Amerika’nın 47.başkanı seçilmesi halinde Rusya-Ukrayna savaşını hemen bitireceğini vaat ediyor. Yani, kimilerine göre “gereksiz” samimiyeti bulunan Putin ile görüşüp savaşı bitirmek suretiyle Ukrayna’ya giden ve yıllık 54 Milyar doları aşan ABD yardımlarını kesip bu tutarları kendi halkı için kullanacağını da belirtmektedir. Ukrayna’nın Rusya’yla anlaşması gerektiğini düşünen adayımız bu noktada Zelenski’nin bazı tavizler vermesi gerektiğini de ifade etmiştir. Öte yandan dünya siyasetinin bir diğer sıcak gündemi olan Gazze savaşı konusunda da başkan olması halinde 24 saat içinde bu çatışmayı bitireceğini belirten Donald, İsrail’in kendisini koruma hakkı olduğuna inandığını belirtmektedir. Bu noktada Amerikan muhafazakâr damarını iyi tanıdığı için Harris’in seçimi kazanması halinde 2 yıl içinde İsrail’in yok olacağını belirtmeyi de unutmamıştır.

abd seçim anketleri

Göçmenler konusu ise onun için ayrı bir seçim kampanya aracıdır. Harris mi Trump mı mottosuyla yapılan canlı tartışmada göçmenlerin Amerikalıların evcil hayvanlarını yediğini bile belirtmekten çekinmemiştir. Ayrıca yasa dışı göçmenlere karşı sert önlemlere devam edip Meksika sınırına duvar örmeye devam edeceğini de belirtmiştir. İklim krizine ise basit bir aldatmaca diyen eski başkan yenilenebilir enerji konusunda ise alaycı yaklaşımına devam etmektedir.

Biden sonrası neredeyse yedek aday olarak sahaya sürülen Kamala Harris’in en büyük dezavantajı mevcut hükümetin eksilerinin kendisine de eksi olarak yazılmasıdır. Yani, Covid pandemisi sonrası yükselen enflasyonun hala tam olarak düşürülememesi ekonomik olarak onun en önemli dezavantajlarından birisidir. Ayrıca bugün eleştirdiği bazı konuları “başkan yardımcısı” olarak hala neden çözemediği sorusuna verdiği cevapların da zayıf kaldığını belirtmeliyiz. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki Amerikan halkı fiyatların yüksek olduğunu düşünmektedir. Genel olarak tedarik zincirlerindeki sorun ve Ukrayna savaşı sonrası enerji fiyatlarında yükselme nedeniyle enflasyon olgusunu bir dereceye kadar makul gören halk, uzun süredir bu sorunun çözülememiş olmasının cezasını mevcut demokrat başkan ve onun ekibine kesmiştir.

trump mı harris mi kazanacak?

Öte yandan Trump’ın “hükümet gücünü” kullanarak fiyatları düşüreceğini belirtmesine karşın Harris, serbest piyasa ve “rekabeti” teşvik ederek fiyatları düşüreceğini belirtmesi kamuoyunda daha gerçekçi bulunmuştur. Öyle ya, cumhuriyetçi aday enerji fiyatlarının yarı yarıya düşüreceğini vaat etmekte ancak bunu nasıl yapacağının detayı vermemekteyken Kamala daha gerçekçi çözümler sunmaktadır. Ayrıca rakibinin belirttiği gibi gümrük vergilerinin yüzde 20 arttırılmasının orta sınıfın kullandığı mallara zam anlamına bu enflasyonun artışı anlamına geleceğini belirten Harris gümrük vergilerini arttırmayacağını ifade etmiştir. Gazze savaşında İsrail’in kendini savunma hakkına saygı duyduğunu belirten demokratların başkan adayı Trump Harris mi sorusuna yanıt arayanların da masum insanların ölmesini istemediklerini ve bir an önce ateşkes sağlanması gerektiğini belirtmiştir.

Amerika’nın dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 15’inden fazlasını oluşturduğunu ve dünyanın neredeyse her köşesinde üslerinin bulunduğunu düşünürsek gelecek başkanın tüm dünyaya ekonomik, siyasi ve askeri açıdan etkisini anlarız. Aslında gerçekçi olmak gerekirse 5 Kasım 2024 Salı günü Amerikan halkı sadece kendi başkanını seçmekle kalmayacak, global anlamda dünyanın en güçlü liderinin kim olacağına da karar verecektir. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki verecekleri bu karar bütün dünyayı etkileyecek bir karar olacaktır. İşte tam da bu noktada seçime günler kala yayımlanan son anketlerde Donald Trump %49.5 ve Kamala Harris ise %50.5 bandına yerleşmiş görünmektedir. Anketlerde yaklaşık yüzde 1’lik yanılgı payı ve standart sapmayı dikkate alırsak 47.ABD Başkanının kim olacağı sorusuna yanıt almak içim seçim gününü beklememiz gerektiği açıktır. Hatta, ActiVoteUs firmasının son anketinde demokratların adayı yüzde 53’leri bile görmüştür.

Harris mi Trump mı sorusu aslında bir nevi Muhafazakâr-Ulusalcılar mı yoksa Demokrat-Global NATO’cular mı sorusuna da yanıt olacaktır. NATO ve uluslararası işbirliğinin tarafında olan demokratların adayı ile milli ve anti-NATO’cu tarafta yer alan cumhuriyetçilerin adayı eski başkanın mücadelesinin sonucu ABD’nin gelecek dört yıldaki uluslararası pozisyonunu da etkileyecektir. Şu andan bir şey söylemek ne kadar güç olursa olsun, başta kadın olması, sonrasında da dünyadaki NATO ağırlığı ve uluslararası işbirliği taraftarlarının varlığını dikkate alırsak, büyük bir sürpriz olmazsa seçimin galibi ve 47.ABD Başkanının Kamala Harris olacağını ön görmek yanlış olmayacaktır.

Bir yanıt yazın

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön