İçindekiler
Z nesli bilmez ama baby boomer lar, X ve Y neslinin çok iyi bildiği bir gerçek vardır ki; Sovyet rejimi çökene kadar dünya genelinde iki tür insan vardı 🙂 Yani, ya özgürlükten yana modern dünyanın yanında (!) yer alırsınız ya da baskıcı, acımasız (!) ve özgürlük düşmanı komünistlerden yanasındır. Birçoğumuz özellikle 2.Dünya Savaşından sonra şiddeti git gide artan iki kutuplu dünyanın soğuk savaş döneminin filmlerini, propaganda aletlerini ve tartışmalarını çok net hatırlıyoruz. Hele o Hollywood propaganda makinasının ürettiği bol Amerikan bayraklı özgürlükçü (!) ABD filmleri yok muydu 🙂 Hepimiz tek kanallı televizyon döneminde Pazar akşamı sinema kuşaklarında mutlaka bu tür bir film izlemişizdir.
İşte 1990 yılında Gorbaçov döneminde Sovyet rejiminin yıkılmasıyla sona eren soğuk savaş döneminin temeli aslında 1917 Rus Bolşevik Ekim Devrimi günlerine dayanmaktadır. Bu Ekim Devrimi gerçekleşmeseydi, bu konuları hiç konuşamayacaktık bile.

Başlangıcıyla birlikte Rusların Birinci Dünya Savaşından çekilmesine neden olarak belki de savaşın kaderini değiştiren 1917 Bolşevik Ekim Devrimi nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte dünya tarihinin akışını ve seyrini değiştiren önemli olaylardandır. Sonrasında Bolşeviklerin Lideri Lenin önderliğinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) kurulmasıyla dünya siyasi tarihini de derinden etkileyen bu devrim, dünya üzerindeki İngiliz Amerikan temelli Anglosakson batı egemenliğini sarsmış ve nükleer ile uzay savaşları dâhil birçok savaş riski ile çalışmasını tetiklemiştir.
Nihai olarak belirtmek gerekir ki; bugünü anlayabilmek için dünya siyasi tarihini de iyi bilmemiz gerekir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi de İsrail Filistin Savaşı da bu siyasi tarihle okunabilir. Kişisel gelişim ve kariyer yönetimi açısından dünya siyasetini takip etmemizin önemli olduğunu daha önce defalarca dile getirmiştik zaten değil mi? 🙂

Ekim Devrimi Nedir? Tarihi Arka Plan ve Nedenler
Komünizm dendiği zaman genelde öncelikle akla özgürlük, eşitlik ve adalet gibi kavramlar gelir. Sonrasında ise Lenin, Stalin ve Rusya ile birlikte bir dönem dünyanın iki süper gücünden biri olup sonrasında çöken SSCB akıllara gelmektedir. Noah Harari’nin Sapiens kitabında belirttiği gibi modern ya da yakın tarih siyasi arenasında mevcut olan ya da yaşamaya çalışan üç yönetim sistemi vardı. Baskıcı ve ırkın üstünlüğüne dayalı Faşizm, II.Dünya Savaşı sonrasında Hitler Almanya’sının yenilmesi sonrasında çökmüştür. İkinci yönetim sistemi olan Sosyalizm ya da Komünizm 1990’larda SSCB ile çökmüştür.
İşte hayatta kalan ve internet çağıyla birlikte kimilerine göre can çekişmeye başlayan Liberal Demokrasi ya da Liberal Kapitalizm ise yakın tarihteki en büyük savaşını ya da mücadelesini Ekim Devrimi sonrasında kurulan ve zamanla güçlenen Rus merkezli Komünist yönetim ile vermiştir.

Ekim devrimi dendiği zaman işte bu bilgiler doğrultusunda yapacağımız en kısa tanım, Şubat 1917 tarihinde gerçekleşen ayaklanma sonucunda Çar II.Nikolay’ın devrilerek yerine getirilen geçici hükümetin de 25 Ekim 1917 (o dönemin Rus Jülyen takvimine göre 7 Kasım 1917) tarihinde Bolşevikler tarafından yıkılarak iktidarın Lenin önderliğindeki Bolşeviklere geçmesidir. Bolşevik kelimesi “çoğunluktan yana, çoğulcu” anlamına gelmekte olup o dönem Lenin’in başında olduğu siyasi partiyi temsilen kullanılmıştır. Her ne kadar dünya 1789 Fransız Devrimi ve Amerikan Devrimlerini yaşamış olsa da, Rusya’da da böylesine büyük bir devrim yaşanması ilk etapta şaşırtıcı gelmiştir.
Dünyada ilk defa Sosyalist bir yönetimin kurulması, hem de 400 yıldır Çarlık Monarşisiyle yönetilen köklü bir ülkede Büyük Bolşevik Ekim Devrimi’nin gerçekleşmesi başta I.Dünya Savaşı’nın gidişatı olmak üzere dünya siyasi tarihini değiştirmiştir.
1917 Ekim Devrimi Nedenleri ve Kritik Olaylar
Birinci Dünya Savaşı devam ederken İngilizlerin Türk Boğazlarını geçemeyip Ruslara yardım gönderememesi nedeniyle 1916 yılı, özellikle kış ayları Rusya’da çok zor ve çetin koşullar altında geçmiştir. İlk etapta bilmemiz gerekir ki; Çarlık Rusya’sı dünya savaşına eski görkemli günlerine dönüp topraklarını genişletmek niyetiyle girmiştir. Bununla birlikte zaman ilerledikçe ve savaşın üçüncü yılı bitmek üzereyken ülkedeki ekonomik koşullar o kadar ağırlaşmıştır ki; insanlar sokakta “ekmek, sadece biraz ekmek” diye haykırmaktaydılar. Aslında Lenin, Ekim Devrimi yaklaşırken devrimin ayak seslerini sokaktaki yankılardan ve tepkilerden duyuyordu. Büyük bir devrim için şartlar yavaş yavaş olgunlaşmaktaydı.

Öte yandan ekonomik sebepler dışında halkın uzadıkça uzayan ve git gide Rusya aleyhine ilerleyen savaştan ve savaşın getirdiği yüklerden bıkmış olması da önemli bir devrim nedenidir. Savaşın sadece Kafkasya cephesinden 200-250 bin civarında askerin kaçtığını söylememiz durumun vahameti açısından önemli bir gösterge olacaktır. Bu bağlamda savaşın kısa vadede de bitecek gibi görünmemesi ekonomik sorunların yanında sosyal sorunların da beraberinde gelmesine neden olmuştur. Ayrıca Çarlık yönetiminin kendi halkının gerçeklerinden zamanla uzaklaşması ve kopması da Ekim Devrimi nedenleri içinde önemli bir yer tutmaktadır.
Dünya savaşına sokulan ordu ve askerler yeterince donatılamamış ve silahlandırılamamıştır. Çarlık Rusya’sı ise bu durumdan habersizdir ya da ilgilenmemektedir. Halk ancak karne ile ekmek alırken topraklarını genişletmek amacıyla savaşın sürdürülmesi halk ile Çarlık yönetimi arasındaki gerçeklerin birbirinden koptuğunun önemli bir göstergesidir.
Bolşeviklerin Ekim Devrimi nedenleri arasında 1789 Fransız İhtilalinin de sonuçlarından bazıları etkili olmuştur demek yanlış olmayacaktır. Yani Fransız Devrimi sonrasında Avrupa’da başlayan milliyetçi akımlar diğer bütün imparatorlukları olduğu gibi Rus İmparatorluğunu da olumsuz etkilemiştir. İçinde slav milletleri, Gürcüler, Ermeniler, Türki milletler ve çeşitli halklar barındıran imparatorluğun son dönemindeki Ruslaştırma politikası ve baskıcı yaklaşımı, Fransız İhtilali milliyetçi akımından etkilenen halkların imparatorluktan ayrılma niyetiyle büyük bir devrimi destekleme ihtimallerini arttırmıştır.

Bolşevik Devrimi Nedenleri
Bu noktada İrili ufaklı bunlara benzer birçok neden sayabilecek olsak da Ekim Devrimin en temel nedenleri bunlardır.
Kısaca Ekim Devrimi nedenlerini maddeleyecek olursak:
- Çarlık Rusya’sının eski günlere dönme hayali ile toprak kazanma arzusu,
- Halkın fakirlik içinde sokaklarda “ekmek, ekmek” diyerek kıvranıyor olması, Bu bağlamda Birinci Dünya Savaşının zaten kötü olan ekonomik durumu daha da vahim hale getirdiğini belirtmemiz gerekir.
- Çarın halkın gerçeklerinden kopmuş olması, yani halkın ekonomik durumu bu kadar kötü iken toprak kazanma arzusu ile dünya savaşında savaşıyor olması.
- Birinci Dünya Savaşının uzaması ve Rusya aleyhine gelişmekte olması,
- Ordunun bakımsız ve teçhizatsız durumu,
- 1789 Fransız İhtilali milliyetçilik akımları sonrası imparatorlukta yaşayan halkların kendi kaderlerini tayin etme arzusu ile kargaşa çıkarmaları.
- Ayrıca Rus Ordusundaki ayrılıkçı subayların varlığı ve isyancı halka karşı ateş etmeyen askerlerin de bulunması halk isyanının büyümesinde etkili olmuştur.

Bolşevik 1917 Devrimi Tarihi: Sonuçları ve Etkileri
Savaşın ikinci yılında yani 1916 yılında Rusya genelinde grevler artmaya başlamış ve halk ile işçiler “savaşa lanet, ekmek istiyoruz!” sloganlarıyla sokaklara dökülmüşlerdir. Bu arada savaş başladıktan sonra Almanya ile savaşmakta olan Çarlık Rusya’sı başkentin Petersburg olan adını Almanca ibareleri içinden çıkarmak suretiyle Petrograd olarak değiştirmişlerdir. 1917 Şubat ayına gelindiğinde ise artık devrim kaçınılmaz hale gelmiştir. Halk ekmek için sokaklara inmiş ve Rus ordusunun askerleri kendi halkına kurşun sıkmayı reddetmiştir. Askerleri de yanına alan halk 25 Şubat 1917 tarihinde Çar II.Nikolay’ı indirmiştir. Şubat ayında gerçekleşen devrime daha ziyade Rus Burjuva Demokrat Devrimi denmekteydi. Toprak feodalizmini bitirmek isteyen devrim yandaşlarının en önemli diğer amacı da Rusya’yı Dünya Savaşından çekmekti.
Lenin o dönem halkın komünizme henüz hazır olmadığını düşünmekteydi. Öte yandan Şubat Devrimi ile birlikte ilk etapta Çarlık yerine kurulan geçici hükümetin kendilerini tasfiye edeceğini ve arzu ettikleri devrimi bu geçici hükümetin sağlayamayacağını düşünmekteydi. Zira bu hükümette Bolşeviklerin karşıt görüşlüsü olan Menşevikler de bulunmaktaydı ve görece olarak geniş katılımlı bir geçici hükümetti. Nihai olarak 25 Ekim 1917’de halkın da desteğini alan Lenin ve Troçki geçici hükümete bir darbe yaparak 1917 Ekim Devrimi ni gerçekleştirip ilk iş olarak Rusya’yı Birinci Dünya Savaşından çektiler.
Bunun üzerine yıkılan monarşi yanlıları Lenin ve Bolşeviklere karşı bir iç savaş başlatmıştır. 1917’den başlayarak 1922’ye kadar süren bu iç savaş sonucunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kurulmuş ve Lenin bu yeni kurulan Sosyalist-Komünist devletin başkanı olmuştur.

1917 Ekim Devrimi Sonuçları Neler?
Lenin’in başında olduğu toplumcu halkçı anlamında gelen Bolşevikler partisinin Şubat Burjuva devrimine karşı Ekim Bolşevik Devrimi’ni yaparak yönetimi tamamen ele geçirmesinin dünya siyasi ve savaş tarihine önemli etki ve sonuçları olmuştur. Hepimizin bildiği ve okullarda ezberlediği en önemli ilk sonucu Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmesi olmuştur. Rusya artık kendi iç sorunlarıyla ilgilenmeye başlamış 5 yıl sürecek olan 1917-1922 Rus iç savaşına odaklanmıştır. Bu bağlamda Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarından bazıları aslında bir nevi Ekim Devrimi sonuçları da denebilmektedir.
Lenin Bolşevik hükümetinin en önemli bir diğer icraatı da Toprak Kanunu çıkarmak oldu. Bu kanun ve kararname ile topraklar feodal toprak sahiplerinden alınarak yoksul halka dağıtılmıştır. Bu toprak reformuyla birlikte halkın yeni sisteme karşı desteği kazanılmış oldu. Savaşın sürmesi ve ekmeksiz kalmak halk için devrimin önemli nedenlerinden biriydi. Bu bağlamda savaştan çekilip yoksul halka işledikleri toprakları dağıtmak Sovyet Rusya yönetiminin tutunmasında çok önemli olmuştur.
Ekim Devrimi sonrası yaptığı atılımlarla kısa sürede Sovyet Rusya dünyanın iki süper gücünden biri olmuştur. Bu noktada sosyal, eğitimle ilgili ve bilimsel hızlı adımlar atılmıştır. Dünyadaki liberal demokrasi sisteminin karşısına güçlü bir şekilde sosyalist komünizm sistemi yerleşmiştir. Ekim Devrimi ve etkilerinin bütün dünya tarafından yakından izlenmesi sayesinde komünizm ve sosyalim bütün dünya üzerinde hızla yayılmaya başlamıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında SSCB’nin Faşist Hitler Almanya’sına karşı zaferi sonrası Avrupa başta olmak üzere demir perde ülkeleri olarak da adlandırılan birçok ülke sosyalist sisteme geçmiştir.
Devrimin Dünyaya Etkisi: Ekim Devrimi’nin Mirası

Sonuçları itibarıyla neredeyse bir çağ kapatıp çağ açacak kadar önemli olan 1917 Büyük Bolşevik Ekim Devrimi, dünya geneline büyük izler bırakmıştır. Amerikan ve Avrupa filmlerinde bile bu büyük etkileri görürüz. Özellikle 1990’lara kadar çekilen ya da konusu 1917-1990 dönemini kapsayan “Akıl Oyunları” ya da “Enigma” gibi filmlerde bile dikkatli gözler Sovyet korkusu ya da komünizm izlerini görecektir.
Hatta bir dönem liberal kapitalizm ile yönetilen ülkelerde siyasiler ya da politika ile ilgilenen insanlar görüşlerini beğenmedikleri ya da eleştirecekleri kişileri “sosyalist”, “komünist” ya da “Sovyet ajanı” olarak yaftalamaktaydılar. 🙂 Ülkeleri yöneten siyasi güçler de halklarına SSCB’yi işaret edip Sovyetlerin uzaya çıktığı, nükleer silaha sahip olduğu ve 3.Dünya Savaşı çıkarma niyetinde olduğunu belirtip halklarını daha kolay yönetiyorlardı.
Ayrıca, 1990’lara kadar dünyada sağ-sol kavramı daha önemli ve derindi. Yani Sovyetler çöküp Fukuyama deyimi ile “Tarihin Sonu” geldikten sonra sol kavramı ya da komünizm tehlikesinin ortadan kalkması nedeniyle liberal demokrasi ile yönetilen ülkeler halklarını artık sosyalizm tehlikesi korkusu ile yönetemeyecekti 🙂 Bu tabi başka bir yazının konusu olacaktır. Öte yandan, şurası muhakkak ki; Ekim Devrimi en önemli etkilerinden biri dünyanın neredeyse ortadan keskin bir şekilde özgürlükçü denilen liberal ülkelerle demir perde denilen Sosyalist ülkeler olarak ikiye bölünmesidir. Sosyalist dalga balkanlar da dâhil olmak üzere Avrupa’nın önemli bir kısmını, Afrika’yı, Asya’yı ve Amerika kıtasını etkilemiştir.
Yani Rusya’da Petrograd’ta Birinci Dünya Savaşı sırasında halkın “ekmek, ekmek” nidalarıyla sokaklardan taşarak gerçekleştirdiği sosyalist devrim sonrasında dalga dalga büyüyerek dünyayı etkisi altına almış ve 1990’larda ise yıkılmıştır.
SSCB, Lenin ve Bolşevik Devrimi

Burada mümkün olduğunda tarafsız olarak SSCB, Lenin ve Sosyalist Devrim konularına değinmeye çalıştık Şurası muhakkaktır ki; SSCB döneminde Rusya’da olumlu atılımlar yapıldığı gibi son derece olumsuz ve zararlı akımlar ile hareketler de gerçekleşmiştir. Zaten tamamen olumlu olan ve hiç yanlışı olmayan bir sistem çökmezdi değil mi? O dönem içinde Rusya’da milyonlarca insanın öldürüldüğü de tarihi bir gerçek olarak karşımızdadır.
Öte yandan bu sistem ile Sosyalist Rusya’nın bir noktada dünyanın iki süper gücünden biri haline geldiği de bilinmektedir.
Bu noktada Noah Harari’nin de belirttiği gibi mevcut üç yönetim sisteminden hayatta kalan liberal demokrasinin hüküm sürdüğü dünyada sosyalist devrimi övmek ya da eleştirmek gerçekçi olmayacaktır. Her tarihi olgu kendi şartları içinde değerlendirilmelidir bakış açısıyla SSCB ve Komünizm hakkındaki yargıyı tarihe bırakmak en doğrusu olacaktır.