Avrupa Parlamentosu Seçimleri: Yükselen Sağ – Erken Seçimler!

Dünya gündemini takip edenlerin bileceği üzere, küresel anlamda 2024 yılının seçimler yılı olacağı konuşulmaktadır. Bu seçimlerden en önemlileri belki de Amerikan Başkanlık Seçimleri ile İngiltere ve Avrupa Parlamentosu seçimleri olacaktır. Bu doğrultuda belirtmemiz gerekir ki yıl boyunca gerçekleşecek 40’tan fazla seçim içerisinde Rusya, Venezuela ve Pakistan gibi büyük ülkelerle birlikte süper güçlerin seçimleri dünya siyasetini önemli ölçüde etkileyecektir. Yazımızın da konusu olduğu üzere Avrupa siyasetine ve geleceğine yön vermekte olan Avrupa Parlamentosu seçimleri bu yıl 6 ile 9 Haziran tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Bu anlamda Brexit’ten sonra ilk defa gerçekleşmiş olan bu seçimlerde Avrupa milletlerinin siyasi eğilimi, aşırı sağın yükselişi ve AB ülkelerindeki erken seçim ilanları gibi konular gündemde olmuştur.

avrupa parlamentosu seçimleri 2024

Ukrayna’da devam eden uzun soluklu savaş, Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere füze saldırılarının devam etmesi ve İsrail’in Gazze saldırıları devam ederken dünya genelinde böylesine seçimli bir yılın gelmesi global anlamda çok önemlidir. Bu noktada dünya siyasetine yön veren en önemli ülkeler denince aklımıza ABD, İngiltere, Avrupa ve Rusya gibi ülkelerin tamamında bu yıl seçim olması nedeniyle popülist siyasetçiler ve çılgın politikalar ile çatışma ortamının körüklenmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Bu bağlamda yazımızda dünya en çalkantılı dönemlerinden birini yaşamakta iken 6 ile 9 Haziran 2024 tarihleri arasında düzenlenmiş olan Avrupa Parlamentosu seçimleri başta olmak üzere AP yapısı ve AB milletvekilliği gibi hususlara teknik terimlere girmeden değineceğiz.

Daha önce Avrupa Birliği ile ilgili yazımızda AB organlarından bahsetmiştik. İşte bu organların en temel ve en önemlileri Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB konseyidir. Bu bağlamda AP yasama organı ve bütçe onay işlevi nedeniyle ön plana çıkmaktadır. Kişisel gelişim ve dünyayı anlama açısından bu tür global kurum ve kuruluşların temel bilgi ile işlevlerini bilmekte fayda vardır. Yoksa Haziran 2024 döneminde herkes bu seçimleri konuşurken siz konunun ne olduğunu bilmeden sağa sola anlamsız bakışlar atarsanız üzüleceksinizdir 🙂

ap seçimleri 2024

Avrupa genelinde yaklaşık 500 milyonluk bir nüfusu temsil eden Avrupa Parlamentosu, AB Konseyi ile birlikte birliğin yasama organıdır. Yasama organı dediğimizde konu biraz teknik gelebilir. Ülkelerin yasama organları kanun veya mevzuat yaparlar. Örneğin Türkiye’de normal şartlar altında bir kanun çıkması gerekince nasıl ki bu süreç TBMM’nin görevi ise aynı şartlarda Avrupa Birliği için mevzuat ya da yasayı AP ile AB konseyi birlikte yapar. Temelde kendisini oluşturan halkların politik görüşlerini temsil eden AP, bütçeye onay verme işlevinin yanı sıra siyasi bütüncül bir güç olarak Avrupa halklarını temsil yetkisine de sahiptir. Bunlara ilave olarak Avrupa vatandaşlarının direkt oylarıyla seçilen tek kurum olarak toplam 705 üyesi vardır. Ülkelerin nüfus ağırlıklarına göre AB Milletvekili olarak temsil edildiği Avrupa Parlamentosu Seçimleri 2024 yılında AB’nin siyasi eğilimlerinin de belirlenmesi adına kritik olacaktır.

Bu noktada unutmamak gerekir ki son gerçekleşen 2019 seçimlerine aşırı sağın yükselişi bütün dünyada şaşkınlık yaratmıştır. Göçmen akımları ve mülteci krizini düşünecek olursak 2024 seçimlerinde aşırı sağın yükselişinin devam etmesi beklenecektir. 

Öte yandan Avrupa Konseyi, AB’nin merkezi olan Brüksel’dedir. Öte yandan merkezi ve genel kurulu Strazburg’da olan AP Parlamentosu, kendisine komitelerden gelen teklifleri genel kurulunda oylar. Önemli olan değişiklikler de Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nun üçte iki çoğunluğu aranmaktadır.

Bu noktada Avrupa Parlamentosu işlevlerini kısaca özetleyecek olursak:

  • Konsey ile birlikte yasama faaliyetlerini yürütmek.
  • Bütçeyi onaylamak.
  • Birlik vatandaşlarının siyasi temsili görevini yürütmek
  • 705 üyesi vardır ve vatandaşların oylarıyla direkt seçilen tek AB organıdır.
avrupa parlamentosu nedir

Daha önce ifade ettiğimiz üzere Brexit ile İngiltere’nin AB’den ayrılması sonrasında parlamentonun da üyesi sayısı düşmüş ve 705 olmuştur. Bu üyelerin ve milletvekillerinin tamamı AB üyesi ülkelerden oluşur. Buradan da anlayacağımız üzere Avrupa Parlamentosu (AP) bir AB organıdır. İşin ilginç tarafı normalde ülkelerin meclis grupları partilere göre oluşurken AP üyeleri politik görüşlerine göre gruplanmaktadır. Yani mesela Alman bir demokratsanız Yunan bir demokrat ile aynı grupta ve aynı siyasi topluluğu temsil edersiniz. Bu bağlamda mevcut durumda parlamentoda 7 farklı politik grup vardır. Bunun yanı sıra tabi bağımsız üyeler de bulunmaktadır.

Geçmişi daha eskiye dayansa da Avrupa Parlamentosu Seçimleri 1979 yılından itibaren üye ülkelerinin halklarının oylamasıyla gerçekleşir. Yani bu tarihten sonra seçimler halk katılımıyla gerçekleşmiş ve üye ülkelerinin bireylerinin iradesini daha net yansıtmaya başlamıştır. Avrupa Parlamentosu Seçimleri daha önce ifade ettiğimiz üzere 5 yılda bir gerçekleşir. AP milletvekilleri 5 yılda bir AB konseyi başkanını seçerler. AB konseyi Avrupa Birliği’nin en temel karar alıcı organıdır.

Ülkelere göre farklılık gösteren sabit aday listesi, favori aday listesi ve sıralı liste gibi türler bulunmaktadır. Bu noktada belirtmemiz gerekir ki Avrupa Birliği vatandaşlarının seçime katılım oranı git gide düşmektedir. Yani, yeni jenerasyon ve Z kuşağının politika ile ilgisi git gide azalmaktadır. Daha önceleri yüzde 70’lere yakınsayan seçimlere katılım oranı son seçimlerde yüzde 50’nin altına düşmüştür. Bu arada bazı AB ülkelerinde seçimlerde oy kullanmanın zorunlu olduğunu da belirtelim. Nüfusa göre AP milletvekili dağılımının gerçekleştiğini daha önce belirtmiştik. Bununla bağlantılı olarak 96 ile en çok vekile sahip olan ülke Almanya’dır. Öte yandan AB’de nüfusu en az ülke olan Malta’nın sadece 6 AP vekili vardır.

ab konseyi başkanı

Avrupa’da yükselen aşırı sağ söylemi muhtemelen hepimize tanıdık gelmektedir. Gerçekten de AB seçmeninin oy verme eğilimleri incelendiğinde Yunanistan, Polonya, Fransa ve Alman gibi ülkelerde 2000’li yılların başında bazen yüzde 5 bazen 10 civarlarında görülen aşırı sağ partilerin oy potansiyeli 2020’li yıllara geldiğimizde bazı ülkelerde yüzde 20 ve bazılarında da yüzde 50’lere gelmiştir. Bu dönem arasında seçmen davranışlarındaki bu değişimin temel etkenlerine bakacak olursak karşımıza “göçmen karşıtlığı” ve “AB karşıtlığı” olarak iki olgu çıkmaktadır. Yani konuya üst perdeden Avrupa’da ırkçılık var demek ve geçmek sorunu çözmeyecektir. Dikkat ederseniz ABD’de de son dönemde Trump ve MAGA hareketi ile birlikte sert bir aşırı sağ rüzgârı esmektedir. Hatta 2024 seçimlerinde Trump’ın tekrar başkan seçilme ihtimaline de neredeyse kesin gözüyle bakılmaktadır. ABD’de sağın yükselmesine neden olan şey nedir diye bakacak olursak, temelde Meksika sınırından gelenler olmak üzere karşımıza yine kaçak göçmen akımları çıkacaktır.

Bu noktada konunun bir de ekonomik boyutuna bakmamız gerekir. Yani 2008’de Amerika’da başlayıp sonrasında Avrupa’yı da etkileyerek bir borç krizine dönen eşik altı mortgage krizi neredeyse tüm dünyada seçmen davranışlarını etkilemiştir. Göçmen akımları dışında bu global krizin etkisiyle insanların AB gibi küresel entegrasyon birliklerine bakışı değişmiştir. Bu da zamanla AB karşıtlığına dönüşmüş ve birliğin temel ülkelerinde bile, birliğe karşı sarsılmalar meydana gelmiştir. Brexit bunların en bariz örneğidir. Bu kriz sonrasında insanlar daha kapalı ekonomik politikalar ve “önce benim ülkem” bakış açısıyla milli duyguları artarak politik davranışlarda bulunmaya devam etmişlerdir.

avrupa parlamentosu seçimleri ne zaman

İşte tüm bu bilgiler ve gerçekler doğrultusunda Avrupa Parlamentosu seçimleri olgusuna bakarken AB ya da ABD içerisinde Arap Baharı ve Meksika olaylarından sonra iyice artan göçmen hareketlerinin ve AB özelinde de Avrupa Birliği karşıtlığının arttığının farkında olmak gerekir. Konuya tarafsız olarak bakacak olursak Avrupa ve dünya genelinde aşırı sağın yükseldiği bir gerçektir. Bunula birlikte bu yükselişte rolü olan etkenler iyice araştırılıp çözümler bulunmadan kenara geçip sadece şikâyet etmek sorunun çözülmesine yardımcı olmayacaktır.

Unutmayalım AP seçimlerinde muhalefette olan aşırı sağ partilerin oy oranlarını arttırmaları ve iktidarı geçmeleri sonrasında Fransa ve İngiltere’de iktidar partileri erken seçim kararı almıştır. İşte bu seçimlerin ciddi sonuçlarından biri de AB ülkelerinde iktidarların değişmesi olma ihtimali yüksektir.

Yorum yapın