Finansal Okuryazarlık Nedir: Tanımlar ve Dijitalleşme

Hayatta bazı temel kavramlar ki çoğu ülkede okullarda ders olarak okutulmasa da onlara hakim olmadan başarılı olmak imkansızdır. Tıpkı görgü kuralları gibi bu temel kavramlar da hayatımızda önemli yer tutar. Bunu kimi zaman fark ederiz, kimi zaman da maalesef anlamayız. İşte, finansal okuryazarlık nedir dendiği zaman da bu konu hakkında ne kadar eksik olduğumuzu anlarız. Çevrenizde bankacı ya da finans sektörü çalışanı tanıdığınız varsa, ya da siz bir dönem bu sektörlerde çalıştıysanız, insanların günlük hayat koşuşturmalarından bu tür kavramları öğrenmeye bile fırsat bulamadıklarını görürsünüz. Oysa ki bu kavramlar hayatın her alanında karşımıza çıkarlar. Bazen markette alışveriş yaparken, bazen elimize fazladan biraz para geçince ve bazen de krediye ihtiyaç duyduğumuz finansal konularda temel bilgi ya da göstergeler hakkında bilgilere ihtiyaç duyarız.

Bazen hiç farkında olmadan ekonomik kararlar alırız. Kimi zaman bir harcama, kimi zaman bir tasarruf anı ya da bir ürün yerine diğerini alma kararı, aslında ekonomik okur yazarlık gerektiren stratejik kararlardır. Bu noktada tüketim, yatırım, tasarruf ya da ekonomik aktivitelerin hayatımızın kadar içinde olduğunu tekrar vurgulamalıyız. Tıpkı, matematik ya da tarih gibi temel finans göstergeleri ve ekonomik kavramların da küçük yaşlardan itibaren çocuklara öğretilmesi, o ülkenin geleceğine uzun vadede önemli katkılar sağlayacaktır. Burada bahsedeceğimiz kavramları ekonomi eğitimi almamış sıradan insanların günlük konuşmalarda kullanacağı boyutta ele alacağız.

finansal okuryazarlık tanım

Bu noktada;

  • Finansal okuryazarlığın tanımı
  • Tüketim, tasarruf ve yatırım gibi temel tanımlar
  • Bütçe nedir ve nasıl yapılmalı
  • Kredi nedir, kredi skoru nasıl yükseltilir
  • Emeklilik planlaması nasıl yapılmalı
  • Teknolojik gelişmelerin finans ve ekonomi alanına etkileri

Gibi konulardan bahsedeceğiz.

Kişiden kişiye detayları değişse de temel olarak finansal okur yazarlık, finans yazınındaki temel kavramları bilmek ve bu bilinç ile ekonomik aktivitelerde bulunarak finansal kararlar alabilmek olarak tanımlanır. Mesela bir bankaya kredi çekmeye gittiğinizde bu kredinin faiz oranını, yıllık maliyetini veya toplam geri dönüş tutarını sormalısınız. Bankacı size bu krediyi ne amaçla çektiğinizi sorduğunuzda “ihtiyaç için” demek yerine o ihtiyaç ya da yatırımın detaylarını anlatmanız beklenir. Ayrıca kredini masrafını ya da hayat sigortasını da başta sormazsanız krediyi kullandıktan sonra hesabınızdan çekilen masraflar canınızı sıkacaktır.

Finansal okuryazarlıkla ilgili olarak bir bilincin yerleşmesi için öncelik bazı temel kavramları bilmekte yarar vardır. Şimdi bu kavramlara kısaca değineceğiz.

finansal okuryazarlık nedir

Tüketim: Gelirimizin harcanan kısmına tüketim diyoruz. Burada geliri olmayan kişilerin de harcama yaptığını belirterek tüketim olması için illa gelir olması gerekmediğini belirtmek gerekir. Yani, kişi mesela öğrenciyse bir başkasının gelirini bağış ya da harçlık olarak alıp tüketmesi mümkündür. Öte yandan yeterince geliri olmayan kişi bankadan ya da bir arkadaşından borç olarak yine tüketim harcaması yapar. Buradaki temel konu gelirden ziyade harcanan tutarın tüketim olduğunu bilmektir. Kıymetli Mahfi Eğilmez bu konu hakkında tüketimin önemine atıfta bulunmaktadır. Yani ona göre tüketim aslında üretim kavramının başlangıcı yani tetikleyicisidir. Tüketim olmadan üretim olmayacaktır. Böylece iş doğmaz ve istihdam da olamaz.

Tasarruf: Gelirin harcanmayan kısmına tasarruf diyoruz. Yani kişi gelirini harcamadığı an tasarruf etmiş oluyor. Bu süre 1 gün de olabilir 1 saat de olabilir. Yani bugün maaşınız yattı ve yarısını harcadınız diyelim. İşte kalan diğer yarısını ertesi gün harcasanız da bir günlüğüne tasarruf etmiş olursunuz. Temel matematiği şu şekilde açıklarız: Gelir=Tüketim + Tasarruf

Tasarrufu daha sonra harcamazsanız ve hele de enflasyonist bir ülkede yaşıyorsanız bu tasarruf tutarı erimesin diye yatırım yapmalısınız. Yoksa bir süre sonra elinizdeki paranın eskiden satın aldığı şeylere gücünün yetmediği gerçeğiyle karşılaşacaksınızdır. O zaman sıradaki tanıma geçelim.

Yatırım: Gelirimizden ya da borç-kredi olarak edindiğimiz tutardan harcamadığımız yani tüketmediğimiz kısmı tasarruf ettiğimizi belirtmiştik. İşte bu tasarrufların zamanla enflasyon karşısında erimeyip değeri koruması için yatırım yaparız. Bu yatırımın amacı getiri elde etmektir. Burada bahsettiğimiz yatırım kamu ya da büyük firmaların yaptığı yatırımlar değildir. Bireysel amaçlı ve tasarrufları değerlendirmek için yapılan yatırımlardır. Sonuçta konumuz finansal okuryazarlık nedir olunca kapsamı çok da genişletmeden temel bilgiler vermeliyiz. Burada elimizdeki parayı vadeli mevduata, borsaya ya da hazine kağıtlarına yatırarak korumak ya da ilave etmek mümkündür.

Faiz: Faiz en basit anlamıyla paranın kullanım bedelidir. Nasıl ki evinizi kiraya verdiğinizde karşılığında bir kiralama bedeli alıyorsanız, tasarruf ettiğiniz parayı da birisine kiraladığınızda kiralama bedeli olarak faiz alırsınız. Burada bahsedilen faiz resmi bir faiz oranıdır. Bununla birlikte yüksek faizlerin yaşandığı ülkede hayatınızı sürdürüyorsanız tasarruflarınızı yüksek faizle değerlendirmek istemeniz normaldir. Burada bakılan nokta bankaların verdikleri faizin ülkedeki enflasyon oranından yüksek olup olmamasıdır. Eğer mevduata verilen faiz, enflasyon oranında düşükse paranız reel olarak erimeye devam edecektir.

Bütçe ve Kredi Konusu: Bütçe gelir ve giderlerin yer aldığı ve temelde denk olması arzulanan çizelgedir. Tıpkı ülkeler gibi şahısların da bütçesi vardır ve gelirler giderleri karşılamazsa şahıslar da borçlanacaktır. Günümüz dünyasında bu borçlanmanın en makul olduğu şekli de banka kredileridir. Bankalar kişilere bireysel kredi adı altında kredi kartı ya da tüketici kredisi sunarlar. Kişiler de eğer bu kredilerin faiz oranlarını ya da masraflarını uygun bulurlarsa kullanırlar. Bu arada kredi skoru hakkında da kısaca bilgi vermek isteriz. Kredi için bankaya başvurduğunuzda bankalar sizin geçmiş ödeme performansınızı sistemden takip ederler ve oluşan kredi skorunuza göre kredi başvurunuza geri dönüş yaparlar. Bu noktada kredi kartı ya da ihtiyaç kredisi ödemelerinizi bir gün bile geciktirirseniz kredi puanınız düşecektir.

Gittikçe hızlanan dijital dönüşüm çağında bankalar ve finans kuruluşları da dijitalleşmektedir. Son dönemde adını sıkça duyduğunuz fintech adlı finansal teknoloji şirketleri bankalara rakip olmuş açık bankacılık ve servis bankacılığı gibi uygulamalarla rekabette koca bankaları köşeye sıkıştırmaktadırlar. Bu anlamda mobil uygulamalar geliştiren fintechler bankalardan çok daha ucuza kredi verip finansal işlemleriniz yapmaktadırlar. Bu yeni nesil teknoloji tabanlı finans şirketlerini araştırmanızı öneririz. Öte yandan, genç ve üretken dönemlerinizde ilerisi yani emeklilik için de bireysel emeklilik hesabı açmak mantıklı olacaktır.

Bu konuda bankaların şubelerine gidip birçok bankanın mevcut olan emeklilik şirketi iştiraklerinden bilgi almanız mümkündür. Hatta devlet katkılı bireysel emeklilik hesaplarını araştırıp geleceğinize katkıda bulunmanızı bir tasarruf çeşidi olarak önermek mümkündür. Kripto paralar, merkeziyetsiz finans konusunda son dönemde oldukça popüler olmakla birlikte, hala bir yatırım aracı olmaktan çok uzakta görünmektedirler. İşte bu tanımları bilir ve finansal okuryazarlık nedir sorusuna cevap verir duruma gelirseniz, daha sağlıklı finansal kararlar alacasınızdır.

Yorum yapın