faizler ne zaman düşer
İçindekiler
Konu faiz olunca ister Amerika’da, isterseniz bir Kuzey ülkesinde ya da Ortadoğu’da yaşamanız fark etmez. Faizler ne zaman düşer sorusunu hepimiz sorarız. Bu manada belirtmek gerekir ki son dönemde yüksek faizler herkesin canını yaktı. Maalesef, Covid-19 pandemisi sonrası ortaya çıkan yüksek enflasyon olgusu nedeniyle global anlamda faizler yükseldi. Bu noktada faizlerin yükselme nedenleriyle ilgili yazımızı okumadıysanız önce onu okumanızı öneririz. Daha öncesinde enflasyonu düşürmek için faizleri düşüren Türkiye’de 14 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra Maliye ve Hazine Bakanı olan Mehmet Şimşek de ABD ve Avrupa gibi faizleri yükselterek enflasyonla mücadele edince yüksek faiz akımına biz de kapılmış olduk.
Politika faizi yıllık yüzde 50’yi bulunca kredi faizleri %70’lere ve mevduat faizleri de %50’lere yükselmişti. İşte bu yüksek faiz ortamında ticaret yapmak, yatırım yapmak yerine insanlar genelde tasarruflarını ya da paralarını faize yatırarak oradan risksiz ve zahmetsiz şekilde gelir elde etmeyi tercih ediyorlar. Doğaldır ki bu durumdan canı yanan herkes faizler ne zaman düşer diye düşünmeye başlıyor.
Bu durumun orta ve uzun vadede çarkları durduracağı ve işsizliği arttıracağı kesindir. Öyle ya, ekonomi de zaten başlı başına birbiriyle çelişen ve çarpışan hedefleri maksimum faydayla yönetme bilimi değil mi zaten? 2025 yılını 25 Temmuz PPK toplantısına gelmekte olduğumuz bugünlerde herkesin aklında tabi faizlerin ne zaman ineceği ve ne zaman normal bir enflasyon ve faiz ortamına döneriz sorusu var. İşte burada bu konu üzerine biraz kafa yoracağız. İş ve banka mülakatları ile KPSS çalışan arkadaşlarımız için bu analizimizin faydalı olacağına inanıyoruz.
Burada temelde değineceğimiz hususlar:
Faizler ne zaman düşer sorusuna doğru cevap vermek için öncelikle faizlerin neden arttığını hatırlamamız gerekir dostlar. Yani, hatırlayacak olursanız pandemi sonrası global anlamda bütün dünyada yüksek enflasyon olgusu ortaya çıkınca, ülkelerin çoğu enflasyonla mücadele kapsamında faizleri yükseltmişti. Biz ise Ortodoks (genel politika) olan bu politika yerine istisnai ve genel olmayan anlamında kullanılan bir Heteredoks politika seçip faizleri indirmiştik. Eylül 2021 döneminde başlayan faiz indirimleri beklenen etkiyi yaratmamış ve enflasyon yıllık yüzde 80’leri aşmıştı. O dönemde Türkiye’de seçimler yaklaşmış ve Mehmet Şimşek ismi piyasalara umut olmuştu. Bu noktada Şimşek’in görevi devralırken rasyonel politikalara dönme zamanı geldi açıklaması aslında önemli bir işaretti.
Bu ekonomi hikayesini kısaca anımsayınca biliriz ki; Şimşek’in göreve gelmesiyle birlikte yıllık %8,5 olan politika faizi kısa süre içerisinde %50’lere kadar yükselmişti. Hatırlatmak gerekir ki; bu dönemden çok önce Amerika’da FED faizleri 5,25 – 5,50 bandına arttırmıştı Avrupa Merkez Bankası ve diğer gelişmiş ülke merkez bankaları da paralel bir eylem politika seti uygulamışlardı. Türkiye’de ise seçim sonrası faizler arttırılınca dolar kuru yatay bir seyir izledi ve enflasyon da yavaş yavaş inmeye başladı. İşte tam da burada baz etkisinden de bahsetmek gerekir.
Enflasyon yazısı Mahfi Eğilmez
Bu teknik terimleri size kısaca açıklamak istiyoruz. Zira, enflasyonda baz etkisini anlayınca enflasyonun neden düştüğünü anlamak daha kolaydır. Bu arada enflasyonun düşmesinin fiyatların düşmesi değil, fiyatların artış hızının düşmesi olduğunu da belirtmek isteriz. Bunları anlayınca faizler ne zaman düşer konusunu daha net anlarız. Her iki konuyu da şimdi sizlere örnekleriyle birlikte açıklamak isteriz.
Şöyle ki:
Faizlerin neden yükseldiği ve bununla ilgili enflasyon tanımlarından sonra sıra can alıcı noktaya, yani faizler ne zaman düşer sorusuna yanıt vermeye geldi. Buraya kadar sabredip okuyanlar aslında soruya cevap verdiler bile. Mesela paranızı bankaya yatıracak olsanız bankadan ne kadar bir getiri beklerdiniz? En azından enflasyondan bir puan fazla değil mi? Evet, faizlerin düşmesi için önce enflasyonun düşmesi gerekmektedir. Enflasyonun düşmesi için de hem para hem de maliye politikaları eş anlı olarak “daraltıcı” şekilde uygulanmalıdır. Şu ana kadar bunun uygulandığını söylemek mümkün.
Yıl sonunda TCMB enflasyon hedefi de yaklaşık %40 civarındadır. Enflasyon şu an mevcut olan politika faizinin yani %50’nin altına indi an faizler de düşecektir. Burada kısaca bir dövize ya da halk deyimiyle “dolar durumuna” da bakmamız lazım. Yazın beklenenden iyi gelen döviz gelirleri sayesinde dolar kurunu sabit tutmayı başarmıştık.
Hepimizin bildiği üzere biz sıradan vatandaşlar için ülkemizdeki en büyük ekonomik gösterge dolar kurudur. Faizler yükselince insanlar dolar almak yerine paralarını TL’de tutup mevduat yapmayı tercih ederler. İşte faizler ne zaman düşer diye düşünürken dolar kurunu unutmamamız gerekiyor. Burada da CDS yani risk primimiz (yazıyı okuyun deriz) ve Merkez Bankası rezervleri devreye girer. Güncel CDS primlerine bakacak olursak orada iyiyiz. Diğer yandan uzun bir süre sonra döviz rezervimiz (hem de swaplar hariç olan) bayağı bir artıya geçtiğine göre faizlerin düşmesiyle dolar fırlar korkumuz da azalmış demektir. Ek olarak Kur Korumalı Mevduatlardan da bir süredir çözülme olduğu ve cazip TL faizi nedeniyle insanların döviz almaktan vazgeçtiğini de görüyoruz. Bu da faizler için ayrı bir iyi haber dostlar.
Bütün bu bilgiler ışığında belirtmek gerekir ki hem de baz etkisi hem enflasyonun düşüşü ve hem de döviz rezervlerimizin işaret ettiği faizlerin düşüş ayı muhtemelen Eylül ya da Ekim 2024 dönemi olacaktır. Bu zaman aralığında faizlerin düşeceği çok sağlıklı bir öngörü olacaktır.
Bu noktada faizler ne zaman düşer konusu kadar bu düşüş oranının şiddeti konusu da önemlidir. Yani, bu doğrultuda rasyonel politikalar patikasında ilerlemek ve kademeli olarak hamle yapmak önemlidir. Örnek vermek gerekirse herhangi bir ülkede faizler mesela yüzde 60 iken o ülkede piyasayı canlandırmak için faizlere birden yüzde 20 indirim yapıp yüzde 40’a çekerseniz piyasaların ve yatırımcıların tepkisi negatif olabilir. Ekonomi ve finansal piyasalarda rasyonalite yani akılcılık kadar kademeli hamleler ile denge hususu çok önemlidir.
Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin potansiyel bir faiz indirimini 2025 Yılı Temmuz aylarında konuşması kadar faiz oranlarının yüzde 3,5 ya da yüzde 4 gibi düşmesi de sağlıklı bir ön görü olacaktır. Bu oranların üzerinde sert faiz indirimlerinin gelmesi için ekonomik göstergelerin şu an olandan çok daha pozitif bir seyir izlemelidir. Bu noktada 25 Temmuz 2025 tarihinde politika faizinin 46’dan 42-43 bandına çekilmesi bekleniyor. Sonrasında Ağustos’ta PPK toplantısı yok ve sıradaki toplantı 2025 yılı Eylül ayında gerçekleşecektir.
Ayrıca genelde dolara duyarlılığı yüksek olan ülkelerde faiz indirimleri hızlı ve sert yapılırsa dolar kurunun sıçraması riski de bulunmaktadır. Döviz kurunu da hızlı tetiklememek adına muhtemelen rasyonel ve kademeli faiz indirimleri düşünülecektir. Bu noktada enflasyonun birkaç puan üzerinde olacak yani reel getiri sağlayan faiz oranları hem yatırım açısından hem de kredi faizleri açısından olumlu karşılanacaktır. Faizler düştüğü zaman hala enflasyonun üstünde kalırsa kişiler paralarını yine TL’de tutup az da olsa mevduat faizinden reel getiri almak isteyecektir.
Daha dün gibi aklımızda olan mesleklerin bugün yapay zeka tarafından yeniden şekillendiği, "bu asla olmaz"…
Kariyer basamaklarını hızla tırmanıyor, belki de hayalinizdeki o terfiyi yeni aldınız. Maaşınız artıyor, geliriniz yükseliyor…
Hepimiz zaman zaman "Acaba yurt dışında yaşasam/çalışsam nasıl olurdu?" hayalini kurarız. Yeni kültürler, farklı iş…
Televizyon ekranlarından hayatlarımıza sızan, lüks otellerde geçen masalsı bir aşk hikayesi... Peki, Gülseren Budayıcıoğlu Camdaki…
"Kariyer sitemizde neden bir tarih konusu işliyoruz?" diye düşünebilirsiniz. Cevap basit: Geleceği en iyi şekilde…
Adı geçtiğinde akıllara hemen egzotik bir güzellik, dillere destan aşklar ve entrikalarla dolu bir yaşam…