Ekonomi

Borsa Zamanı: Temel Analiz mi Teknik mi?

Bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı yazılmış olup, herhangi bir yatırım veya al-sat-tut tavsiyesi içermemektedir. Burada sadece temel analiz ve teknik analizin temellerine değineceğiz.

Hisse senetleri ile ilgili temel bilgilere daha önce “Borsa Zengin Eder mi?” yazımızda değinmiştik. Bu yazımızda ise hisse senedi ya da herhangi bir kıymet alım satım kararlarında en önemli kriterler arasında yer alan temel analiz ve teknik analizin tanımlarına, içeriklerine ve farklılıklarına kısaca göz atacağız. Bu kapsamda, temel analizin içeriğinin ve alt maddelerinin neler olduğunu, teknik analiz yapılırken hangi analiz türlerinin kullanıldığını, borsa üstadı olmayan(!) kişilerin dahi anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışacağız. Bu noktada herhangi bir hisse senedi ismi vermeyeceğimizi, anlatılanların tamamen bilgilendirme amaçlı olduğunu tekrar belirtmek isteriz.

Bu bağlamda yukarıda bahsettiğimiz yazımızda da belirttiğimiz gibi borsanın orta veya uzun vadeli bir yatırım aracı piyasası olduğunu ve borsayı manipüle etmenin suç olduğunu tekrar belirtelim. Ayrıca borsaya girip kısa vadede ani hareketlerle zengin olmanın da bir hayal olduğu açıktır. (En azından küçük yatırımcı için!) Konumuza dönecek olursak, şurası açıktır ki, temel analiz ve teknik analiz, borsanın veya herhangi bir varlığın değerinin ve işlem noktalarının en temel göstergeleridir. Yani bazı borsa analistleri hisse senedi veya kıymet alım satım kararlarını temel analiz göstergelerine göre alırken, bazıları da teknik analiz göstergelerine göre karar vermektedir. Hatta bazıları kendine “temelci” bazıları da “teknikçi” demektedir.

Aslında kısaca temel analiz “Hangi hisse senedini almalıyım?” sorusuna cevap verirken teknik analiz ise “Bu hisse senedini ne zaman ve hangi fiyattan almalıyım?” sorusuna cevap bulmaya çalışır. Bu noktada hisse senedi kararları alınırken hem teknik hem de temel analiz göstergelerinin kullanılması gerektiği açıktır. Yani bu iki analiz türü aslında birbirinin yerine kullanılmaz, birlikte kullanılan birbirini tamamlayan iki önemli göstergedir. Sonunda söyleyeceğimizi başta tekrar söyleyelim ve iki analizin birbiriyle rekabet halinde olmadığını vurgulayalım.

Yani her iki analizin de kendine göre artıları ve eksileri olduğu açıktır ve biri diğerinin yerine kullanılamaz.

Borsada hisse senedi alım-satım kararı alırken ve hangi hisse senedine yatırım yapmalıyım sorusunun cevabını ararken genellikle temel analizden yararlanırız. Adından da anlaşılacağı üzere bu analiz türü şirketin temelinin sağlamlığını ve mali gücünü ölçer. Bu bağlamda temel analizin kapsamına giren, aşağıda adlarına değineceğimiz bazı önemli oranlar ve göstergeler bulunmaktadır. Öte yandan temel analiz kapsamına sadece şirketin kendisi girmemektedir. Şirketin durumunun yanı sıra içerisinde bulunduğu ülkenin mali durumu, sektörün özellikleri ve uluslararası konjonktür de bu analizin sonuçlarını etkileyecektir. Buradaki temel amacımız o şirketin değerinin ne kadar olduğunu ve mevcut değeri ile olması gereken değeri arasında bir fark olup olmadığını tespit etmektir. Bu noktada öncelikle şirketin mali tabloları incelenerek ana göstergelerin durumu incelenir.

Öte yandan bir firmaya temel analiz yapacaksak bu firma ile ilgili en basit unsurlardan incelemeye başlamak uygun olacaktır. İlk iş Kamuoyu Aydınlatma Platformuna giderek aşağıdaki resimde görüleceği üzere önce “şirketler” sonrasında “BİST şirketleri” kısmına girmemiz gerekir. Buradan herhangi bir firmayı seçersek alt menüden:

  • Özet Bilgiler
  • Genel Bilgiler
  • Finansal Bilgiler

Gibi başlıkları inceleyerek önce firmayı tanımalıyız. Firmanın ne zaman kurulduğu, yönetim yapısının nasıl olduğu ya da firma yöneticilerinin özgeçmişi dahi o firmanın piyasa değerinde önemli olan faktörlerdir. Ayrıca firmanın içinde bulunduğu sektörü, bu sektördeki rekabet durumunu ve firmanın sektördeki konumunu araştırmak da önemli fikirler verecektir.

Firmanın KAP bilgileri ve sektör analizini yaptıktan sonra yine KAP ’tan finansal tablolardan temin edeceğimiz bilanço, gelir tablosu ve nakit akım tablolarından elde edeceğimiz verileri analiz edip inceleyerek firmanın mali durumunu tespit etmeliyiz. Bu bağlamda bazı oranlar ve göstergeler kullanılmaktadır.

Her genel muhasebe dersi almış olan fâninin bileceği gibi bilanço aktif ve pasif olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Bu noktada aktifin firmanın varlıkları yani sahip olduğu değerleri, pasifin ise firmanın yükümlülüklerini yani borçlarını ve ilave olarak öz sermayesini gösterdiğini belirtmek isteriz.

Firma bilançosunda temel analiz için en sık kullanılan oranları sıralayacak olursak;

  • Cari Oran: İşletmenin dönen varlıklarla kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü test eder. Bu oranın 2 ve üzerinde olması iyi karşılanır.
  • Likidite Oranı: Cari orandan stokları düşerek hesaplanan orandır. 1 ve üzeri olması beklenir.
  • Nakdi Likidite Oranı: Likidite oranından alıcılar kalemi de düşülerek bulunan orandır. 0,20 ve üzeri olması iyi karşılanır.
  • Borçluluk Oranı: Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynakların öz sermayeye oranıdır. 1 den yüksek olması olumlu karşılanmaz.
  • Öz sermaye Karlılığı: Öz sermayenin toplam net kâra oranıdır. Yani bir birim sermayenin ne kadar kâr getirdiğini gösteren orandır ve çok önemlidir.
  • Stok Devir Süresi: Stokların bir yılda ne kadar satıldığını gösterir ve uzun olması olumlu karşılanmaz.
  • Alacak Devir Süresi: Alacakların bir yılda ne kadar tahsil edildiğini gösterir ve kısa olması olumlu bir işarettir. Firmanın alacaklarını tahsil etmekte sıkıntı yaşamadığını gösterir.

Ayrıca aşağıdaki oran, analiz ve göstergeler de temel analizde çok önemlidir. Teknik detaylara boğmamak adına hepsinin formül ve detaylarını vermiyoruz 🙂

  • Piyasa Değeri / Defter Değeri
  • Fiyat / Kazanç Oranı
  • Yatay Analiz
  • Dikey Analiz
  • Kaldıraç Oranı

Firmanın bilançosundan bu oran ve göstergeleri çıkarıp ayrıca KAP’tan elde ettiğimiz verilerle bir araya getirince temel analizin sonucunu elde etmiş oluruz. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi temeli sağlam olan hisseler potansiyel barındırırlar. Peki, hangi hisseyi alacağımıza temel analizle karar verdik diyelim. Şimdi sıra geldi bu hisseleri hangi fiyat seviyelerinden alma ya da satma kararı vermemiz gerektiğine. İşte burada karşımıza teknik analiz çıkar.

Hisse senetleri, emtialar, altın fiyatları ya da herhangi bir kıymetin gelecek değerini fiyatlamak için teknik analizden faydalanılabilir. Bu bağlamda belirtmek isteriz ki teknik analizin temel mantığı her fiyat hareketinin bir modeli yani “pattern”i olduğudur. Bu modele göre geçmiş fiyat hareketlerinden –diğer şartlar sabitken- gelecek fiyat hareketlerini teknik analiz ile tahmin edebiliriz. Yalnız şunu belirtmek gerekir ki teknik analizin gösterdiği bir hareket “kesin” olacak diye bir beklenti oluşmamalıdır. Yani örneğin o ülkede ani gelişen siyasi, sosyal bir olay ya da ilgili kâğıdın bulunduğu sektördeki bir gelişme o kâğıdın kendi dinamiklerinden bağımsız olarak gidişatını etkileyecektir.

Örnek vermek gerekirse elimizde bir bankacılık hissesi olduğunu varsayalım. O hissenin teknik analizini yapınca kısa vadede yukarı doğru gideceğini ön gördük ve alım yaptık. Bununla birlikte tam da o gün ülkenin siyasi otoritesi bankalarla ilgili bankaların kârını etkileyecek bir düzenleme yapmış olsun. Bu durumda beklenen ilgili düzenlemeye göre elimizdeki kâğıdın fiyatının beklemedik ölçüde aşağı ya da yukarı doğru aniden gitmesidir. Oysaki temel analiz sonucunda hissenin temeli sağlamdı ve teknik analize göre de elimizdeki hisse senedinin yukarı doğru hareketi başlamıştı. İşte tıpkı bu örnekteki gibi teknik analize göre yükselmesi ya da düşmesi beklenen bir hisse senedinin ilgili firmadan bağımsız bir gelişme nedeniyle borsa tabiriyle tekniği çalışmayabilir.

Şimdi de teknik analizde en çok kullanılan terim ve göstergelerden çok kısa bahsedelim:

  • Direnç: Bir kâğıt ya da kıymetin bol satıcılı olduğu ve bir türlü kıramadığı üst fiyatı temsil eder.
  • Destek: Bir kâğıt ya da kıymetin bol alıcılı olduğu ve altına düşmediği alt fiyatı temsil eder.
  • Hareketli Ortalamalar: Bu indikatörde mantık geçmişte gerçekleşen fiyat hareketlerinin ortalamalarını almak ve geleceğe yönelik tahminde bulunmaktır.
  • RSI (Relative Strength Index): İlgili kâğıt ya da kıymetin aşırı alım ya da aşırı satım noktalarında olup olmadığını tespit etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bir kıymet RSI aşırı alımda gösteriyorsa bu bir sinyaldir ve yakında satışlar gelme ihtimalini belirtir.
  • Stokastik: Bu da aşırı alım ya da satım bölgelerini tespit eden bir göstergedir. RSI’ya göre ölçüm yöntemi farklıdır.

Umarız açıklamalarımız size aşırı teknik ya da detay gelmemiştir. Eğer bu kon hakkında ilginiz ve merakınız varsa yukarıdaki oranları ve analiz detaylarını internetten araştırıp daha da uzmanlaşabilirsiniz.

KariyerYol

Recent Posts

TOEFL’da En Çok Çıkan Kelimeler: İlk 50 Kelime ve Anlamı

TOEFL, daha önce de belirttiğimiz gibi İngilizce dil yeterliliğini ölçen uluslararası bir sınav olup, akademik…

1 hafta ago

Anonim Şirket Nasıl Kurulur? Gerekli Şart ve Belge Listesi

Girişimci ruha sahip herkes gelecek bir gün kendi şirketini kurmanın hayalini kurmuştur. Sonuçta sevdiğin işi…

1 hafta ago

Şahıs Şirketi Nasıl Kurulur? Adım Adım İş Kurma 2025

Teknoloji ve e-ticaretin pandemi döneminden sonra iyice artmasıyla birlikte hepimiz acaba internet üzerinden ticaret yaparak…

2 hafta ago

Bireysel Emeklilik (BES) Nedir? 2025 Rehberi ve Devlet Katkısı

İnsanlar genelde mutlu bir emeklilik hayatı için yaşarlar. Yani düşünsenize uzun yıllar çalıştıktan sonra artık…

3 hafta ago

2025 Konut Kredisi Başvuru Rehberi: En Ucuz Krediye Nasıl Başvurulur?

Ev almak herkesin hayalidir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede yaşıyorsanız, başınızı içine sokacağınız…

3 hafta ago

En Ucuz İhtiyaç Kredisi Bulma Yöntemleri: 5 Teknik ile Uygun Krediyi Bul!

Günümüz dijitalleşen global dünyasında her bilgiye kısa süre ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda bilginin…

4 hafta ago