magna carta nedir
İçindekiler
Televizyonlarda, podcastlarda, tartışma programlarında ya da bireysel özgürlük ile ilgili sohbetlerde ara sıra bu ibareyi duyarız. Özellikle anayasa tartışmalarında sıklıkla atıfta bulunulan ve diğer adıyla Magna Carta Libertatum olarak da bilinen bu sözleşme, Türkçe’de Büyük Ferman/Sözleşme ya da Büyük Özgürlükler Sözleşmesi anlamına gelmektedir. Magna-Carta, dünyada bilinen ilk yazılı anayasa olması açısından çok önemli bir tarihi antlaşmadır. Konuşmalarda genelde cümle arasında bahsedilip atıfta bulunularak geçilen böylesine önemli bir olayı kısaca ele almak genel kültürümüz açısından önemli olacaktır. Bu tür temel tarihi bilgiler ile ilgilenmek ve okumak çok önemlidir. (Fransız İhtilalini de etkilemiştir.)
Mesela herhangi bir mülakatta ya da iş görüşmesinde direkt olarak soru gelmese bile bir şekilde konuyu böylesine tarihi bir olaya bağlamak karizmatik olacaktır. Nihai olarak demokrasi ve insan hakları konuları, sosyal, siyasi ve ekonomik olarak bir çok veriyi etkilemektedir. Bu noktada böylesine önemli tarihi olaylara hakim olmak bugünkü gelişmeleri anlamak açısından da hayati öneme sahiptir.
Bugün şöyle bir geri dönüp tarihe baktığımızda Magna Carta’nın hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ve insan hakları evrensel bildirgesinin temeli oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, imzalandığı dönemde, yani 1215 yılında bu antlaşma, aslında Kral ile feodal Baronlar arasındaki egemenlik sınırlarını ya da bir nevi güç savaşını belirlemekte ve dengelemekteydi. Dahası, Magna Carta ilk imzalandığı dönem, bugünkü anlamda egemenliğin ya da yönetme gücünün kraldan alınıp halka verildiği bir antlaşma değildi. O dönemde İngiltere’de toplum dörde ayrılıyordu. Kral, Din adamları, feodal baronlar ya da aristokratlar ve halk olarak ayrılan toplumda Magna Carta’nın odak ya da çıkış noktası ilk etapta halk değildi.
Bu kapsamda değerlendirecek olursak özellikle 1066 döneminde düşmanları Normanların Britanya’ya savaş açması ve kuşatmasıyla baş gösteren mali sıkıntılar ve gerginlikler İngiltere içinde büyük kargaşa yaratmıştır. Dönemin İngiltere Kralı I.John’un (Yurtsuz John) baskıcı yönetim şekli ile askeri başarısızlıklarının bir sonucu olarak sürekli vergilerin arttırması ve feodal baronların aleyhine düzenlemeler yapması Büyük Özgürlükler Sözleşmesine ortam hazırlamıştır.
Bütün bu gelişmelerle beraber, Kral Yurtsuz John’un bir nevi güç zehirlenmesi neticesinde dönemin Papasını da karşısına alması sonrasında Baronlar ve Papa ortak bir cephe oluşturarak kralın karşısında konumlandılar. Aynı dönemde Fransa ile 1214 yılında yapılan savaşta yenilen I.John iyice köşeye sıkışmıştır. Kendisine getirilen ilk teklifte Magna Carta’yı imzalamayı reddeden kral John, Din adamları ve feodal Baronların 1215 yılında Stanford’da ayaklanıp Londra’yı elinden almasıyla sözleşmeyi imzalamayı kabul etmiştir. Bu bağlamda Kralın yetkilerini baronlar lehine sınırlayan ve bugünkü anlamda bilinen ilk yazılı anayasa olarak kabul edilen Magna Carta Libertatum Haziran 1215 döneminde Runny bölgesinde Salisbury şatosunda İngiltere Kralı John ile baronlar arasında imzalanmıştır.
Mahkemelerin tarafsız olmasını sağlamayı, kralın ya da güçlü aristokratların mahkemelerce kayırılmasını engellemeyi ve bireysel özgürlüklerin arttırılmasını gerçekleştirmeyi hedefleyen bu antlaşma, tarihin akışını değiştiren bir önem ve etkiye sahiptir. Bu sözleşmeden sonra tarihte ilk kez İngiltere Kralı bazı yetkilerinden kendi isteğiyle feragat etmiştir. Ayrıca bu antlaşmayla kralın önemli kararlar alırken din adamları ve feodal lordlardan oluşan bugünkü meclise benzer bir yapıdan onay alması gerekmiştir. Bu işleyiş şekli bugünkü anlamda parlamenter yönetim sisteminin temelini oluşturmaktadır. Bu noktada dönemin İngiltere’sinde ve Avrupa’da Kral, Baronlar, din adamları ve sıradan halk olarak adlandırılan farklı sınıflar olduğunu belirtmemiz gerekir. Yine de belirtmek gerekir ki; bu büyük ferman, hukukun üstünlüğüne atıfta bulunan ilk tarihi belgedir.
Magna Carta’da toplam 63 madde bulunmaktadır ama en önemli maddeleri olarak ilk üç maddesi ve 39. Maddesi gösterilmektedir. Bu maddeler sonraki bütün krallar zamanında aynen onaylanmıştır. Magna Carta Libertatum’un maddeleri bugünkü insan hakları evrensel bildirgesi, demokratik yönetim şekli ve hukuk sisteminin temelini oluşturmuştur. İlgili antlaşmanın fiziki örneklerine gelecek olursak, maalesef bu Büyük Ferman’ın orijinal hali kaybolmuştur. Bununla birlikte 4 kopyası günümüze kadar gelmiş olup Büyük Özgürlükler Sözleşmesinin kopyaları Sallisburg, Lincol Katedralleri ile Londra’da British Museum’da sergilenmektedir.
Libertatum/Büyük Ferman ilk üç maddesine göz atacak olursak;
Magna Carta’nın en önemli maddesi 39.maddesidir. Bu maddede; “ Bağımsız ve hür hiçbir birey mahkemeler tarafından verilen bir karar olmadan hiçbir kimse tarafından sürülemez, kanun dışı ilan edilemez, malına el konulamaz, hapsedilemez ve zarara uğratılamaz.” ibaresi bulunmaktadır.
İlk üç maddesi çok önemli olsa da Magna Carta, 39.maddesi itibarıyla bugünkü hukuk sisteminin ve kişisel özgürlüklerinin temelini atmıştır. Öte yandan Kral artık tek yetkili değildir ve yönetim şekli artık kesin ve otoriter mutlakıyetten bir nevi parlamenter sisteme dönmüştür. Bu noktada Magna Carta’nın sonuçlarına kısaca bakacak olursak;
TOEFL, daha önce de belirttiğimiz gibi İngilizce dil yeterliliğini ölçen uluslararası bir sınav olup, akademik…
Girişimci ruha sahip herkes gelecek bir gün kendi şirketini kurmanın hayalini kurmuştur. Sonuçta sevdiğin işi…
Teknoloji ve e-ticaretin pandemi döneminden sonra iyice artmasıyla birlikte hepimiz acaba internet üzerinden ticaret yaparak…
İnsanlar genelde mutlu bir emeklilik hayatı için yaşarlar. Yani düşünsenize uzun yıllar çalıştıktan sonra artık…
Ev almak herkesin hayalidir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede yaşıyorsanız, başınızı içine sokacağınız…
Günümüz dijitalleşen global dünyasında her bilgiye kısa süre ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda bilginin…