İçindekiler
IELTS‘e hazırlanan herkesin ortak bir kabusu vardır: Kelimeler. Binlerce akademik kelime, eş anlamlılar, phrasal verb’ler… Sınav tarihi yaklaşırken bu kelime dağını nasıl aşacağınızı düşünüp strese girmeniz çok normal. Çoğumuzun ilk refleksi, internetten bulduğu “En Önemli 2000 IELTS Kelimesi” listesini açıp ezberlemeye başlamaktır. kariyeryol.com olarak size bir sır verelim: Bu yöntem işe yaramayacak. IELTS, kelimeyi “bilmenizi” değil, onu “kullanmanızı” ölçer.
Ezberlediğiniz kelimeyi Writing Task 2’de doğru bağlamda kullanamıyor veya Speaking’de akıcı bir şekilde cümlenize yerleştiremiyorsanız, o kelime sizin için sadece pasif bir bilgidir. Peki, 30 gün gibi kısa bir sürede ne yapabilirsiniz? Cevap: Akıllı ve stratejik çalışmak.
Bu rehber, size ezber listelerini değil, kalıcı öğrenmeyi ve puan artırmayı vaat ediyor.

Neden IELTS Kelime Listeleri Başarıya Götürmez?
Kariyer yolculuğunuzda veya akademik hedeflerinizde IELTS kritik bir eşikse, bu eşiği atlamanın yolu eski usul ezber yöntemlerinden geçmiyor. Hepimiz o hatayı yaptık: Uzun kelime listelerini açtık, karşısına Türkçesini yazdık ve saatlerce tekrar ettik. Bir hafta sonra o kelimelerin %80’ini unuttuğumuzu fark ettiğimizde yaşadığımız hayal kırıklığı ise cabası. Bu yöntemin başarısız olmasının nedeni basit: Beynimiz, bağlamdan kopuk bilgileri gereksiz görür ve kısa süreli hafızadan siler.
Bir kelimeyi “bilmek”, onun sadece Türkçe karşılığını bilmek demek değildir. O kelimenin hangi edatla kullanıldığını (collocation), hangi durumlarda (formal/informal) tercih edildiğini ve hangi eş anlamlılara sahip olduğunu bilmek demektir. Örneğin, “increase” (artmak) kelimesini ezberlersiniz ama IELTS sizden “a significant increase in…” (bir şeyde belirgin bir artış) kalıbını duymak ister.
IELTS Speaking sınavında, ezberlediğiniz o “süslü” kelimeyi kullanmak için cümlenizi yapay bir şekilde zorladığınızda, bu durum akıcılığınızı (fluency) bozar ve puanınızı düşürür. Veya Writing sınavında, kelimeyi yanlış bağlamda kullanmak, anlamı tamamen bozarak size puan kaybettirir. Sınav görevlileri, kelimeyi ezberleyip ezberlemediğinizi anında fark eder.

Pasif Kelime Dağarcığını Kullanma
Pasif kelime dağarcığı (tanıdığınız kelimeler) ile aktif kelime dağarcığı (kullanabildiğiniz kelimeler) arasında dev bir fark vardır. Kelime listeleri sadece pasif dağarcığınızı şişirir. Oysa IELTS, sizin aktif dağarcığınızı ölçer. Amacımız, kelimeyi sadece tanımak değil, onu sahiplenmek ve yeri geldiğinde rahatça kullanabilmektir.
Bu yüzden, 30 günlük planımızın ilk kuralı bu: Kelime listelerini çöpe atın. Odaklanmamız gereken şey, IELTS kelime dağarcığımızı bağlam içinde, yani “yaşayarak” geliştirmektir. Bu, daha yavaş gibi görünen ama aslında tek kalıcı olan yöntemdir.
Stratejik Avcılık: Hangi Kelimelere Odaklanmalı?
30 günümüz var ve İngilizcedeki yüz binlerce kelimeyi öğrenemeyiz. O zaman bir stratejist gibi davranmalı ve enerjimizi en yüksek puanı getirecek hedeflere yönlendirmeliyiz. IELTS için her kelime eşit yaratılmamıştır. Sokak İngilizcesindeki “awesome” kelimesini bilmek size puan getirmez, ancak akademik bir metindeki “significant” (belirgin, önemli) kelimesini bilmek ve kullanmak puanınızı doğrudan etkiler.
İlk hedefiniz, akademik metinlerde en sık kullanılan IELTS kelimelerini öğrenmek olmalı. Bu konuda elimizdeki en güçlü kaynak, Academic Word List (AWL) yani Akademik Kelime Listesi’dir. Bu liste, akademik makalelerde, ders kitaplarında ve evet, IELTS sınav metinlerinde en çok tekrar eden kelimeleri içerir. “Analyze”, “evident”, “proceed”, “concept” gibi kelimeler bu listenin yıldızlarıdır.

İkinci hedefiniz, konuya özel (topic-specific) kelimeler olmalıdır. IELTS sınavı (hem Writing hem Speaking) belirli temaları tekrar tekrar sormayı sever: Çevre (environment), teknoloji (technology), eğitim (education), küreselleşme (globalization) ve toplum (society). Bu ana başlıklarla ilgili özel kelime setlerine hakim olmanız gerekir. Örneğin, “çevre” hakkında konuşurken “habitat loss” (yaşam alanı kaybı), “deforestation” (ormansızlaşma) veya “renewable energy” (yenilenebilir enerji) gibi kalıpları kullanabilmelisiniz.
Hedef Konular ve Cambridge Kitapları
Bu kelimeleri nasıl bulacaksınız? “Stratejik avcılık” burada başlıyor. Resmi IELTS deneme sınavlarındaki (Cambridge IELTS kitapları) okuma parçalarını ve dinleme metinlerini tarayın. Bilmediğiniz ve sık tekrar eden akademik kelimeleri not alın. Bu kelimeler, sınavın sizden beklediği kelimelerdir.
Yani planımız şu: Her gün rastgele 20 IELTS kelimesi ezberlemek yerine, AWL’den ve hedef konulardan 10-15 kilit kelimeyi seçip onlara odaklanacağız. Kalite, nicelikten çok daha önemlidir.

Kelimeyi “Yaşamak”: Pasif Bilgiden Aktif Kullanıma Geçiş
İşte planımızın en kritik aşaması. Stratejik olarak belirlediğimiz kelimeleri nasıl “kalıcı” hale getireceğiz? Cevap: Onları yaşayarak. Bir kelimeyi öğrenmek, onunla farklı bağlamlarda en az 5-7 kez karşılaşmayı ve onu aktif olarak kullanmayı gerektirir. Sadece anlamını bilmek yetmez, o kelimenin “kişiliğini” tanımanız gerekir.
Bir kelimeyi asla tek başına öğrenmeyin. “Consequence” (sonuç) kelimesini öğrendiyseniz, hemen onun “arkadaşlarını” (collocations) öğrenin: “dire consequence” (vahim sonuç), “as a consequence” (bunun bir sonucu olarak). Bu kalıpları öğrenmek, hem akıcılığınızı artırır hem de kelimeyi doğru kullanmanızı sağlar.
Kelimeyi öğrendiğiniz anda onu “görselleştirin” ve “kişiselleştirin“. “Abstract” (soyut) kelimesini mi öğrendiniz? Hemen aklınıza “aşk” veya “adalet” gibi soyut bir kavram getirin ve “Love is an abstract concept” (Aşk soyut bir kavramdır) gibi kendi cümlenizi kurun. Bu kişisel bağlantı, kelimeyi hafızanıza kilitler.

IELTS Kelime Öğrenme: Üretimin Gücü
En güçlü teknik: Üretim. Öğrendiğiniz 10 yeni kelimeyi, o günün akşamında bir IELTS Writing Task 2 paragrafında veya bir Speaking Part 3 cevabında kullanmaya çalışın. Zorlayın. Cümleniz ilk başta kulağa yapay gelebilir, sorun değil. Önemli olan, beyninizi o kelimeyi “çağırmaya” ve “kullanmaya” zorlamaktır. Sadece tüketen (okuyan/dinleyen) değil, üreten (yazan/konuşan) olmalısınız.
Öğrendiğiniz kelimeleri, gerçek hayattan bağlamlar içinde arayın. TED konuşmaları, BBC News makaleleri veya akademik dergiler… Öğrendiğiniz “significant” kelimesini bir makalede gördüğünüzde, beyniniz “A, bu benim tanıdığım kelime!” diyecek ve bağlantı güçlenecektir. Bu, pasif bilgiyi aktif kelime dağarcığı haline getirmenin en etkili yoludur.
30 Günlük IELTS Kelime Programı: Adım Adım Günlük
Tüm bu stratejileri bir araya getiren 30 günlük bir “bootcamp” (yoğun eğitim kampı) planına ihtiyacımız var. Bu plan, disiplin ve tutarlılık gerektirir. Günde sadece 1 saatinizi ayırarak, 30 günün sonunda kelime dağarcığınızdaki net değişimi görebilirsiniz.
- 1. Aşama: Günlük 10 Kelime (Sabah – 20 Dakika): Her sabah, o gün için belirlediğiniz 10 hedef kelimeyi (AWL veya konu bazlı) seçin. Bu 10 kelimeyi bir sözlükten (Cambridge, Oxford) detaylıca inceleyin: Tanımı, eş anlamlıları ve en önemlisi 3-4 farklı örnek cümlesi. Bu cümleleri sesli okuyun.
- 2. Aşama: Ara Tekrar (Gün İçi – 10 Dakika): Öğrendiğiniz 10 kelimeyi, gün içinde (örneğin öğle arasında) 10 dakika hızlıca tekrar edin. Bunun için Anki, Quizlet gibi “Spaced Repetition” (Aralıklı Tekrar) uygulamalarını kullanabilirsiniz. Bu uygulamalar, unutmak üzere olduğunuz kelimeyi size hatırlatarak hafızanızı güçlendirir.
- 3. Aşama: Aktif Kullanım (Akşam – 30 Dakika): Günün en önemli kısmı. O gün öğrendiğiniz 10 kelimeyi kullanarak bir IELTS Writing Task 2 paragrafı yazın veya bir Speaking Part 3 sorusunu sesli olarak cevaplayın. Örneğin, kelimeleriniz “globalization”, “inequality” ve “policy” ise, “Globalization” konulu bir soruyu cevaplarken bu kelimeleri cümlenize dahil etmeye çalışın.

Sonuç: IELTS Kelime Öğrenme Neden Önemli?
- 4. Aşama: Haftalık Birikim (Hafta Sonu – 60 Dakika): Hafta boyunca öğrendiğiniz 50-60 kelimeyi içeren tam bir Writing Task 2 denemesi yazın veya bu kelimeleri kullanarak bir Speaking denemesi yapın. Bu, kelimelerin birikimli olarak nasıl bir arada kullanıldığını görmenizi sağlar.
- Bu IELTS kelime dağarcığını 30 günde geliştir planı, sihirli bir değnek değildir; yoğun bir çalışma temposudur. Ancak bu plan, kelimeleri ezberlemenizi değil, onları anlamanızı, içselleştirmenizi ve sınavda aktif olarak kullanmanızı sağlar. Disiplinli bir şekilde uygulandığında, 30 günün sonunda farkı net bir şekilde göreceksiniz.
IELTS kelime dağarcığı, tırmanılması imkansız bir dağ gibi görünebilir. Ancak doğru stratejiyle, bu dağı 30 gün gibi kısa bir sürede aşmak mümkündür. Önemli olan, rastgele listeleri ezberlemek değil, akıllıca seçilmiş kelimeleri bağlam içinde, aktif olarak ve tutarlı bir şekilde “yaşamaktır”. kariyeryol.com olarak size önerdiğimiz bu 30 günlük sprint, kolay olmayacak ama sonuçları kesinlikle tatmin edici olacaktır.
Unutmayın, IELTS sınavında başarının anahtarı, kaç kelime bildiğiniz değil, bildiğiniz kelimeleri ne kadar etkili kullandığınızdır. Şimdi o listeleri bir kenara bırakın ve kelimeleri “kullanmaya” başlayın!
