Kelime Listelerine Son! YDS Kelimelerini Hafızanıza Kazıyın!

Elinizde uzun mu uzun kelime listeleri, bir yanda kelimenin kendisi, diğer yanda Türkçe anlamı… Saatlerce bakıyorsunuz, tekrar ediyorsunuz, ezberlediğini sanıyorsunuz. Ama bir hafta sonra o kelimelerin yarısını, bir ay sonra ise neredeyse tamamını unutmuş oluyorsunuz. Bu senaryo size de çok tanıdık geldi, değil mi? İşte bu o kadar normal ki! Çünkü sorun sizde değil, yıllardır bize öğretilen o eski ve verimsiz “ezberleme” yönteminde. Öğrenciler ve sınava çalışan herkes için “YDS kelime ezberleme” konusu uzun yıllardır ciddi bir sorundur. Daha önce YDS hazırlanma konusunda genel taktikler vermiştik. Sıra kelime öğrenmeye geldi.

“Ezber” kelimesini lugatımızdan çıkarıp, yerine “kalıcı öğrenme“yi koyacağız. Bilimsel temelli, pratik ve en önemlisi de işe yarayan taktiklerle, kelimeleri birer yük olmaktan çıkarıp, en güçlü silahın haline getireceğiz.

YDS Kelime ezberleme

Gramer gibi ağır konular yanında ezberlenmesi gereken yüzlerce kelime olduğunu düşündüğümüzde, gelişigüzel çalışmanın verimli bir sonuç getirmeyeceği açıktır. Bunun yerine, planlı ve sistemli kelime öğrenme taktikleri ile daha sağlam bir kelime temeli oluşturmak mümkündür. Özellikle sık çıkan kelimelere odaklanmak, kelimeleri bağlam içinde öğrenmek ve tekrar yöntemlerini doğru kullanmak, YDS sürecinde büyük fark yaratır. Öğrencilerin en çok yaptığı hata, kelimeleri yalnızca Türkçe karşılıklarıyla ezberlemeye çalışmaktır.

Oysa etkili bir kelime öğrenme süreci; görsellikten, bağlamdan ve kullanım örneklerinden beslenmelidir. Örneğin bir kelimeyi sadece anlamıyla değil, aynı zamanda örnek cümlelerle, eş ve zıt anlamlılarıyla birlikte öğrenmek, hafızada çok daha güçlü bir yer edinmesini sağlar. Ayrıca görsel kartlar (flashcards), mobil uygulamalar ve çevrimiçi testler bu süreci hem eğlenceli hem de verimli hale getirebilir.

Neden Unutuyoruz? “Ezber” Yönteminin Ölümcül Hataları

Öncelikle, sadece YDS kelime ezberleme konusunda değil ezber yaptığımız her konuda aynı sorunu yaşadığımızı bilelim. Yani ilk olarak, neden o kadar çabaya rağmen kelimeleri unuttuğumuzu anlamamız gerekiyor. Geleneksel ezber yöntemi, yani bir kelimeye bakıp karşısındaki Türkçe anlama bakma eylemi, beynimiz için son derece “sığ” bir işlemdir. Beynimiz, bu şekilde sunulan bilgiyi önemli olarak kodlamaz ve güçlü bir sinirsel bağ kurmaz. Bu, bir bilgiyi sadece kısa süreli belleğimize atmak gibidir. O an için hatırlarsınız ama kalıcı hale gelmez. Bu yüzden, saatlerce ezber yapsanız bile, bilgiler bir süre sonra adeta bir kumun üzerine yazılmış gibi silinip gider.

Ezber yönteminin en büyük hatası, kelimeleri doğal ortamlarından, yani bağlamdan (context) koparmasıdır. İngilizce’deki pek çok kelimenin birden fazla anlamı vardır ve bu anlam, ancak cümlenin içinde belirginleşir. Örneğin, “issue” kelimesi “konu/mesele” anlamına gelebileceği gibi, “dergi sayısı/baskı” veya “yayımlamak” anlamına da gelebilir. Siz sadece “issue: konu” diye ezberlediğinizde, kelimenin diğer kullanım alanlarını ve nüanslarını tamamen kaçırmış olursunuz. Bu da paragraf sorularında kelimeyi tanımanıza rağmen cümleyi anlamamanıza neden olur.

YDS Kelime ezberle

YDS kelime ezberleme konusunun aksine öğrenme bilimi bize şunu söyler: Beynimiz, pasif olarak aldığı bilgiyi değil, aktif olarak geri çağırmak (active recall) için çaba sarf ettiği bilgiyi kalıcı hale getirir. Ezber listelerine bakmak tamamen pasif bir eylemdir. Beyniniz hiç zorlanmaz. Ancak bir kelimenin anlamını hatırlamaya çalıştığınızda, o kelimeyle bir cümle kurmaya uğraştığınızda, beyniniz o bilgiye ulaşmak için yeni yollar inşa eder. İşte bu “zorlanma” anları, öğrenmenin gerçekleştiği o sihirli anlardır.

Bu durumu açıklayan bilimsel bir kavram var: “Unutma Eğrisi” (Forgetting Curve). Bu eğriye göre, yeni öğrendiğimiz bir bilginin büyük bir kısmını, eğer tekrar etmezsek, ilk 24 saat içinde unuturuz. Ezber yöntemi, bu eğriye karşı verilen ve baştan kaybedilmiş bir savaştır. Çünkü beynimiz, alakasız ve bağlamsız bilgileri gereksiz olarak görüp temizleme eğilimindedir. Amacımız, öğrendiğimiz kelimeleri bu eğrinin insafına bırakmamak olmalı. YDS kelime ezberleme konusunda aşmamız gereken ciddi ilk sorun budur.

Ezberlemenin bir diğer tuzağı ise “yetkinlik yanılsaması” (illusion of competence) yaratmasıdır. Kelime listesine tekrar tekrar baktığınızda, kelimeler size tanıdık gelmeye başlar. Beyniniz bu “tanıdıklık” hissini, “öğrenme” ile karıştırır. “Evet, bu kelimeyi hatırlıyorum” dersiniz ama aslında sadece görsel olarak aşinasınızdır. Sınavda o kelime farklı bir cümlede karşınıza çıktığında ise anlamını hatırlayamaz veya kullanamazsınız. Çünkü kelimeyi gerçekten öğrenmemiş, sadece tanır hale gelmişsinizdir.

Kısacası, eğer “Benim hafızam kötü, kelime ezberleyemiyorum” diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Hafızanızda bir sorun yok, sadece yanlış metodu kullanıyorsunuz. Şimdi, o verimsiz ezber listelerini bir kenara bırakıp, kelimelerle gerçekten tanışacağımız, onları kalıcı olarak beynimize kazıyacağımız modern ve etkili yöntemlere geçme zamanı.

YDS Kelime ezberleme yolları

YDS Kelime Ezberleme Teknikleri: Bağlam Her Şeydir!

  • Kalıcı kelime öğrenmenin altın kuralı, kelimeleri tek başlarına birer mahkum gibi değil, ait oldukları cümlenin içinde, yani doğal yaşam alanlarında görmektir. Kelime, bir cümlenin içinde canlanır, anlam kazanır ve diğer kelimelerle ilişki kurar. Bu yüzden, kelime öğrenme sürecinizin merkezine mutlaka okumayı koymalısınız. Bu, pazarlık kabul etmez bir kuraldır. YDS kelime ezberleme konusunda en önemli kural budur.
  • Her gün, ama her gün, kendinize 20-30 dakikalık bir okuma saati ayırın. Ama her şeyi değil; YDS formatına uygun, akademik metinleri okuyun. Bunun için The Guardian, New York Times, BBC, National Geographic, Scientific American gibi siteler harika kaynaklardır. Okurken anlamını bilmediğiniz bir kelimeyle karşılaştığınızda, hemen sözlüğe atlamayın. Cümlenin veya paragrafın genel akışından anlamını tahmin etmeye çalışın. Bu, beyninizi aktif olarak çalıştırır ve kelimeyi daha kalıcı hale getirir.
  • Okurken öğrendiğiniz veya listeden çalışacağınız bir kelime için yapabileceğiniz en iyi şey, o kelimeyle kendi cümlenizi kurmaktır. Ama basit bir cümle değil, size bir şeyler ifade eden, komik, duygusal veya kişisel bir cümle… Örneğin, “ubiquitous” (her yerde bulunan) kelimesini öğreniyorsanız, “İstanbul’da simitçiler her yerde bulunur” (Simit sellers are ubiquitous in Istanbul) gibi kendi hayatınızdan bir örnekle cümle kurun. Bu kişisel bağ, kelimenin beyninizdeki yerini sağlamlaştırır.
ingilizce vocabulary öğren
  • Bir diğer güçlü teknik ise, kelimeleri birer aile olarak öğrenmektir. Bu, kelime dağarcığınızı katlayarak artırmanın en verimli yoludur. Örneğin, “sustain” (sürdürmek) fiilini öğrendiğinizde, onunla birlikte ailenin diğer üyelerini de öğrenin: “sustainable” (sürdürülebilir – sıfat), “sustainability” (sürdürülebilirlik – isim), “sustenance” (besin, geçim – isim). Böylece bir kelime öğrenirken aslında 4-5 kelime birden öğrenmiş olursunuz ve kelimelerin cümle içindeki farklı görevlerini de kavramış olursunuz.
  • İngilizce seviyeniz biraz ilerledikten sonra, Türkçe sözlükleri bir kenara bırakıp İngilizce-İngilizce sözlük kullanmaya başlayın. Oxford, Cambridge, Merriam-Webster gibi online sözlükler harikadır. Bir kelimenin anlamını yine İngilizce olarak okumak, beyninizi sürekli hedef dilde düşünmeye zorlar. Ayrıca bu sözlüklerdeki eş anlamlı (synonym) ve zıt anlamlı (antonym) kelimelere ve en önemlisi de bol bol örnek cümleye bakarak kelimenin kullanım alanını çok daha derinlemesine anlarsınız.
  • Öğrenmeyi daha da kalıcı kılmak için görsel ve anımsatıcı tekniklerden (mnemonics) faydalanın. Soyut bir kelimeyi, aklınızda somut bir resimle veya komik bir hikayeyle eşleştirin. Örneğin, “gregarious” (sokulgan, sosyal) kelimesini öğrenirken, kocaman bir “Gragas” karakterinin partide herkesle sohbet ettiğini hayal edebilirsiniz. Bu tür kişisel ve absürt bağlantılar, beynin bilgiyi depolaması için güçlü birer çapa görevi görür ve hatırlamayı çok daha kolaylaştırır.

Teknoloji Dostunuz: Dijital Araçlarla Tekrar – Kalıcı Öğrenme

Artık kelimeleri nasıl daha anlamlı öğreneceğimizi biliyoruz. Yani YDS kelime ezberleme yanında öğrenmeyi de anladık. Şimdi sıra, bu öğrendiklerimizi unutmamak için teknolojinin nimetlerinden faydalanmaya geldi. Unutmayın, düzenli tekrar edilmeyen bilgi kaybolmaya mahkumdur. Ama bu tekrarı da akıllıca yapmalıyız. Neyse ki, bu işi bizim için otomatikleştiren harika dijital araçlar var.

Kalıcı öğrenme sürecindeki en büyük silahınız, Aralıklı Tekrar Sistemleri (Spaced Repetition Systems – SRS) olacaktır. Anki ve Quizlet bu sistemin en popüler uygulamalarıdır. Bu uygulamaların mantığı basittir: Sistem, bir kelimeyi tam siz unutmak üzereyken karşınıza çıkarır ve onu hatırlamanız için beyninizi zorlar. Bu “aktif geri çağırma” eylemi, o kelimeyle ilgili hafıza bağını güçlendirir. Kolay bildiğiniz kelimeleri daha seyrek, zorlandıklarınızı ise daha sık göstererek tekrar sürecinizi kişiselleştirir ve optimize eder.

Bu uygulamalarda mükemmel bilgi kartını (flashcard) nasıl hazırlamalısınız? Asla kartın bir yüzüne İngilizce kelimeyi, diğer yüzüne Türkçe anlamını yazmayın! Bu, yine pasif ezbere döner. Bunun yerine, kartın ön yüzüne, içinde hedef kelimenin geçtiği ama o kelimenin boş bırakıldığı bir cümle yazın. Örneğin: “Despite the heavy rain, the team was __________ to win the match.” Arka yüze ise cevap olan “determined” kelimesini, İngilizce tanımını ve belki bir eş anlamlısını (resolved gibi) ekleyin. Bu yöntem, sizi kelimeyi bağlamından tanımaya ve aktif olarak hatırlamaya zorlar.

YDS Kelime ezberleme taktikleri

Öğrendiğiniz kelimeleri sınav formatında test etmek, bilginizi pekiştirmenin en iyi yollarından biridir. Bol bol YDS tipi kelime sorusu ve boşluk doldurma (cloze test) çözün. Bu testler, size kelimelerin sadece anlamını değil, aynı zamanda hangi edatlarla (preposition) kullanıldıklarını ve cümle içinde nasıl bir yapıya oturduklarını da öğretir. Bir kelimeyi sorunun içinde doğru bir şekilde yerleştirebildiğinizde, o kelimeyi gerçekten öğrendiğinizi anlarsınız.

Son olarak, bu süreci bir angarya olmaktan çıkarıp bir alışkanlığa dönüştürün. Bunun için tutarlılık esastır. Her gün 3 saat kelime çalışıp sonra 4 gün ara vermek yerine, her gün ama her gün, sadece 20-30 dakika odaklanmış ve aktif bir şekilde kelime tekrarı yapın. Bunu sabah kahvenizi içerken, otobüste giderken veya yatmadan önce yapabilirsiniz. Bu kısa ama düzenli seanslar, uzun ve düzensiz çalışmalardan katbekat daha etkilidir. Öğrenmeyi bir maraton olarak görün, bir sprint değil.

Unutmayın, YDS kelime ezberleme ve öğrenme konusunda sihirli formül şu üç kelimede saklı: Bağlam, Aktif Tekrar ve Tutarlılık. O kalın kelime listelerini bir kenara bırakın, okumaya başlayın, kendi cümlelerinizi kurun ve teknolojinin gücünden faydalanın. Bunu yaptığınızda, kelimelerin artık hafızanızdan silinip gitmediğini, aksine en güvendiğiniz yardımcınız haline geldiğini göreceksiniz.

YDS Kelime Ezberleme Öğrenimi İçin 10 Pratik Taktik

Şimdi de sınavdan en az 70 puan alacak şekilde YDS kelime ezberleme ve öğrenme için anlattıklarımızı özetleyen, doğrudan uygulayabileceğiniz 10 pratik taktik:

  1. Her Gün Akademik Metin Okuyun: Kelimeleri doğal ortamlarında, yani cümle içinde görmek en iyi öğrenme yöntemidir. BBC, The Guardian, Scientific American gibi kaynaklardan her gün bir makale okumayı alışkanlık haline getirin.
  2. Aralıklı Tekrar (SRS) Uygulamalarını Kullanın: Anki veya Quizlet gibi uygulamalar, kelimeleri tam unutmak üzereyken size hatırlatarak bilgiyi kalıcı hafızaya atmanıza yardımcı olur. Teknolojiyi en verimli şekilde kullanın.
  3. “Zengin” Bilgi Kartları Oluşturun: Bilgi kartlarına sadece “kelime-anlam” yazmayın. Kartın ön yüzüne kelimenin boş bırakıldığı bir cümle, arka yüzüne ise kelimenin kendisi, İngilizce tanımı ve bir eş anlamlısını ekleyin.
  4. Kelime Ailelerini Birlikte Öğrenin: Bir kelimeyi öğrenirken onun fiil, sıfat, isim ve zarf hallerini de (sustain, sustainable, sustainability vb.) birlikte öğrenerek bir taşla birkaç kuş vurun.
  5. Akademik Kelime Listesine (AWL) Öncelik Verin: YDS’de sık çıkan akademik kelimelere odaklanmak, en kısa zamanda en yüksek verimi almanızı sağlar. Tüm kelimeleri değil, “doğru” kelimeleri hedefleyin.
  6. Kendi Cümlelerinizi Kurun: Öğrendiğiniz yeni bir kelimeyi, kendi hayatınızla ilgili kişisel, komik veya duygusal bir cümlede kullanarak kelimeyle aranızda güçlü bir bağ oluşturun.
  7. İngilizce-İngilizce Sözlük Kullanın: Seviyeniz ilerledikçe, kelimelerin anlamlarını ve nüanslarını yine İngilizce olarak öğrenmek, sizi sürekli hedef dilde düşünmeye zorlar ve daha derin bir anlayış kazandırır.
  8. Bol Bol Soru ve Boşluk Doldurma (Cloze Test) Çözün: Öğrendiğiniz kelimeleri sınav formatında test etmek, onların cümle içindeki kullanımlarını ve aldıkları edatları pekiştirmenin en iyi yoludur.
  9. Görsel ve Anımsatıcılar (Mnemonics) Kullanın: Soyut kelimeleri aklınızda komik bir resimle veya hikayeyle eşleştirerek hatırlamayı kolaylaştıracak zihinsel çapalar oluşturun.
  10. Tutarlı Olun, Yoğun Değil: Her gün yapacağınız 20-30 dakikalık odaklanmış ve aktif bir kelime çalışması, haftada bir yapacağınız saatler süren ezber seanslarından çok daha etkilidir. İstikrar, başarının anahtarıdır.

Yorum yapın