İçindekiler
İster ahir zaman diyelim istersek de küresel ısınma ile iklim krizinin doğal sonuçları olsunlar. Evet, çağımızın getirdiği teknoloji ve dijitalleşme gibi harika kavramların yanında inanılmaz yıkımlara neden olan fırtına, kasırga ve tayfunlar çağı da maalesef başlamış bulunmaktadır. ABD ve Uzakdoğu’yu etkisi altına alıp yavaş yavaş coğrafyamızı da tehdit etmeye başlayan bu tür kavramlarla şimdiden teorik de olsa tanışmaya başlasak gelecek açısından iyi olacaktır.
Burada sizleri meteorolojik terimlere boğmak istemeyiz. Yani konunun eğitimini almamış insanların da anlayacağı şekilde fırtına tanımı ve konusu bağlamında Daniel Kasırgası gibi son dönemde başta Libya olmak üzere coğrafyamızı ve komşularımızı da tehdit edip hasar bırakan bu konuyu ele alacağız. Temelde birer doğa olayı (tropikal) da denen fırtına ile kasırga birbirine çok benzeyen kavramlardır Bununla birlikte aralarında hız ve basınç farkı vardır. Genellikle yaklaşık saatte kuvvet hızı 200 km’yi geçen fırtınalar artık kasırgaya dönüşmüş denmektedir.
Fırtına Nedir?

Fırtınanın oluşma süreci ya da nedeni de genellikle basınç farklarıdır. Yani aşırı yüksek basınçtan hava akımı alçak basınca geçince fırtına oluşur. Bu doğa olayları ve afetler genelde deniz ya da okyanusu bölgelerinde oluşur. Okyanustan yüksek basınç ve kuvvetli rüzgârlar su parçacıklarını toplayan kasırga ya da fırtına bu su kütlelerini yerleşim birimlerine taşırsa doğal afete neden olmaktadır. Ayrıca Amerika kıtasına kasırgaya tayfun da denmektedir. Ayrıca kuvvetli fırtınalar kasırgaya dönüştüklerinde siklon (cyclone) olarak da tanımlanmaktadır.
Temel olarak 21.yüzyılın konusu olan bu tür doğa olaylarını tarihte ülkemiz ya da coğrafyamızda görmediğimiz için maalesef henüz konunun ciddiyetinin farkında değiliz. Öyle ya Türkiye ya da yakın komşularımızda son döneme kadar fırtınadan ya da kasırgaların neden olduğu doğa olaylarından can kayıpları neredeyse sıfıra yakındır. Öte yandan şurası açıktır ki maalesef artık tehdit ciddidir ve yakın gelecekteki potansiyel ciddi yıkım ve can kayıplarının önüne geçmek için önlemleri hızlıca almamız gerekmektedir.
Daniel Kasırgası
İnternette Daniel Kasırgası ya da Daniel Fırtınası olarak arama yapıp buraya geldiyseniz diğer sitelerin birbirine benzer ve teknik terimlerle dolu olduğunu görmüşsünüzdür. Biz ise burada özgün ve anlaşılır bir içerikle sizi aydınlatmaya çalışacağız. Son döneme kadar kasırga ya da fırtına dendiği zaman aklımıza hep Amerika Birleşik Devletleri’nde ya da Amerika kıtasında yaşanan tayfun ya da sel felaketleri gelirdi. Bununla birlikte küresel ısınma ve iklim değişiklikleriyle birlikte eskiden fırtına veya kasırgaların çok yaşanmadığı bölgeler de artık risk altındadır. Bu kapsamda özellikle son dönemde adını sıkça duyduğumuz Daniel Fırtınası da işte bunlardan biridir. İlk olarak Güney Avrupa, sonrasında Yunanistan ve Bulgaristan’ı etkileyen Daniel Kasırgası sonrasında Akdeniz kesimlerine inip Libya’yı ve özellikle Derne şehrini yıkmıştır.

Daniel Fırtına Sonuçları
Fırtına ve kasırga tanımlarında da bahsettiğimiz üzere 4 Eylül 2023 tarihinde basınç farkı nedeniyle oluşan tropikal Daniel Kasırgası önce Yunanistan’ı vurmuştur. Tarihi düzeyde rekor yağış alan Yunanistan’da ciddi maddi hasar oluşmuştur. Daniel fırtınasının neden olduğu su baskınları ve sel yüzünden yaklaşık 15 kişi hayatını kaybetmiştir. Sonrasında Bulgaristan’da yıkıcı etkilerini gösteren kasırga nedeniyle Burgaz ilinde yaklaşık 5 kişi hayatını kaybetmiştir. Sonrasında Türkiye’de etkili olan kasırga nedeniyle 5 kişi hayatını kaybetmiştir. Bununla birlikte Daniel Fırtınası en yıkıcı etkilerini Libya’da göstermiştir. Libya’nın Derne şehrinin neredeyse dörtte biri yok olmuş ve yarısı da sular altında kalmıştır. Şu ana kadar yaklaşık 5 bin kişinin hayatını kaybettiği Libya’nın Derne şehrinde Daniel Kasırgası nedeniyle şu ana kadar on bin kişi kaybolmuştur. Bu sayının yirmi bini aşması uluslararası kuruluşlarca tahmin edilmektedir.
Öte yandan Derne şehri dışında Bingazi ve El Marj şehirlerinde de sel ve can kayıpları yaşanmıştır.

Bilim adamlarının her zaman söylediği gibi; “afetler değil yapılar ya da insanların ihmalleri öldürür.” Bu bağlamda düşünecek olursak gerek depremler gerek fırtınalar ile kasırgalar ve gerekse de diğer doğal afetlerin yaşandığı bölgelerdeki ölümler ve maddi hasarlar dikkate alınınca ölüm ve hasarlar gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olduğu tespit edilmektedir. Yani aynı kasırga gelişmiş bir batı ülkesinde gerçekleşince kayıp sayısı çok az iken gelişmemiş ya da gelişmekte olan bir ülkede gerçekleşince felaket boyutunda kayıp ve yıkımlar olmaktadır. Bu konunun da topluluklarca iyice düşünülmesi gerekmektedir.
Libya ve Yunanistan
Daniel Kasırgası’nın Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye’de de sel ve can kayıplarına neden olmuştur. Bununla birlikte bu tropikal sayılan Daniel Fırtınası Türkiye’den sonra yönünü kuzeyden güneye çevirerek Libya’ya çevirmiştir. Bunun sonucunda Libya’da tarihin en yüksek yağışları gerçeklemiştir. Ayrıca Daniel Kasırgası’nın Libya’da daha yıkıcı ve ölümcül olmasının birkaç sebebi daha vardır.
Bunlar;
- Kasırganın Libya’ya geldiğinde şiddetini arttırması,
- Libya’da büyük 2 barajın Daniel Kasırgası nedeniyle taşması,
- Libya’daki yapıların sele dayanıklı olmaması

Vadinin altında kalması nedeniyle sel sularının yıkımına uğrayan Derne şehrinde 2 baraj taşmıştır. Uzun yıllardır barajların eski, bakımsız ve bu nedenle riskli olduğunu belirten halk, barajın taşmasından sonra sokaklarda gösteriler düzenlemiştir. Binlerce kişinin ölmesi ve on binlerce kişinin de kayıp olmasını Daniel Fırtınası nedeniyle oluşan sel felaketine bağlayan yetkililere rağmen halk gösterilerden vazgeçmemiştir. Yönetimin sorumsuzluğu ve ihmalleri nedeniyle barajların taştığını ve yıkıldığını belirten göstericiler sorumlular aynı zamanda istifaya davet etmiştir. Az önce de belirttiğimiz gibi gelişmiş ve sorumluluk sahibi yönetimlerin ağırlıkta olduğu batı ülkelerinde benzer doğa olayları bu kadar fazla ölüme neden olmazken Libya’da barajların yıkılması ve insanların ölmesi düşündürücüdür.
Bağımsız uluslararası uzmanlara göre ise yıkılan iki barajın bu kadar hasara neden olup olmayacağı konusunu tespit etmek için henüz erkendir. Daha sonra yapılacak araştırmalar bu konuda aydınlatıcı olacaktır. Öte yandan Daniel Kasırgası ülke genelinde barajları ve binaları yıkarak binlerce insanın ölmesinin yanı sıra insanların barınmasız kalmasına da neden olmuş büyük maddi hasara da neden olmuştur.
Daniel Fırtına Rota
İklim uzmanlarına göre başladıktan bir süre sonra tropikal bir afet haline dönüşen Daniel Kasırgası Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye’den sonra güneye Libya üzerine yönelmesinden sonra zirveye ulaşmıştır. Bu bağlamda Daniel Kasırgası’nın etkisi azalmıştır. Daniel Kasırgası’nın rotasının bu saatten sonra herhangi bir ülke ya da şehre doğru ilerlemediği ve etkisinin sona erdiği görülmektedir. Uzmanlara göre özellikle küresel ısınmanın etkisinin git gide artmasıyla birlikte dünyada bu tür kasırgalar daha da fazla görülecektir. Bu noktada kasırgaların etkisinin ve yıkıcılığının azaltılması için uluslararası kuruluşlarca ve ülkelerce gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Örneğin Libya’nın Derne şehrinde yıkılan iki barajın neden olduğu sel olmasa, Daniel Kasırgası’nın neden olduğu ölümlerin çok daha az olacağı varsayılmaktadır.