elon musk kimdir
İçindekiler
Herkes onun hayat hikayesine başlarken küçük yaşlarda çektiği acılardan, henüz 10 yaşındayken programlamayı öğrenmesinden ve sonrasında 12 yaşında 500 dolara PC Magazin dergisine sattığı oyundan dem vuruyor. Evet, bunlar gerçekten kayda değer olaylar ama sanki biraz da kurgu barındırıyor gibi. Sahiden Elon Musk kimdir denince biyografilerinde var olan ve tek bir kaynaktan çıkmışçasına onun hakkında verilen standart ve ezber bilgilerle karşılaşıyoruz. Bu bilgilerde yer alan bunca dahiyane küçüklük anısı ve acınma hissi veren aile hatırası biraz fazla değil mi? Belki de birçoğu kurgu olan bu olaylar onu hepimiz için mutlaka daha da merak tetikleyici kılmıştır. Bununla birlikte özellikle pandemi döneminden sonra Forbes dünyanın en zengin insanları listesinde birinci sıraya yerleşmesi onu daha da popüler hale getirmiştir.
Bütün bu bilgiler ışığında biz onun hayat hikayesi ya da klasik ibareyle biyografisine(!) biraz daha farklı bir açıdan bakacağız. Bu noktada belirtmek gerekir ki; ezbere yazılmış benzer içeriklerden çok onun fikirlerine, vizyonuna ve kurduğu ya da ortak olduğu şirketlerde yaptıklarına/yapamadıklarına bakarak onu analiz etmeye çalışacağız. Bu aşamada şunu baştan belirtmek gerekir ki; bizim başarı kriterimiz para değil. Yani, eğer başarı kriterimiz para ise analizi burada bitirmemiz gerekir, çünkü şu an Elon Musk dünyanın en zengin ikinci insanıdır.
Fakat biz, konuyu burada kapatmayacağız tabi. O, zengin olabilir ama bu zenginlik neye rağmen elde edildi ya da sürdürülebilir mi bu konular da önemlidir. Bu arada onun 2024 yılı verilerine göre yaklaşık 200 milyar dolarlık bir serveti olduğunu da belirtelim.
Onun vizyonuna, şirketlerine ya da başarı-sızlıklarına girmeden önce tabi kısaca çocukluğundan ve yetiştiği düşünce ikliminden bahsetmek gerekir. Nihayetinde herkes çocukken boş bir tarla gibidir. Her ne kadar karakterinizin temelini oluştursa da yetiştiğiniz aile, çevre, imkanlarınız, sosyal statünüz ve yaşadığınız bölge mutlaka kişiliğinizi etkileyecektir. Bu minvalde baktığımızda onun hayatının ilk evrelerinde öne çıkan ve dikkat çeken en önemli başlıklar şöyledir:
Bu özellikler ve olaylar sayesinde Güney Afrika’da bir beyaz mühendis ile modellik yapan Kanadalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Elon Musk bir dahi izlenimi veriyordu. Sahiden de bir youtube videosuna kendi küçüklüğünden bahsederken “Kendimi tutamıyordum. Sürekli bitmeyen fikir patlamaları yaşıyordum. (Never ending explodes)” ibarelerini kullanarak daha o yaşlarda aklına sürekli yeni fikirlerin geldiğini belirtiyordu. Bu arada babasının Errol Musk ve annesinin adının da Maye Musk olduğunu belirtelim. Kahramanımız üç kardeşin ortancası olarak büyümüş ve kardeşleriyle iyi bir bağ kurmuştur. Elon doğduktan 9 sene sonra yani 1980’de annesi ile babası ayrılmıştır. O ise ilk başlarda babası ile birlikte yaşasa da 17 yaşına gelince annesiyle birlikte Kanada’ya taşınmıştır.
Burada hep spekülasyon yapılan bu konuya da değinmek gerekir. O dönemde Güney Afrika’da “Apartheid” rejimi vardır ve onun ailesi siyahi değildir. Yani aslında Elon Musk kimdir deyince o maalesef ezilenler tarafında değildir ve askerlikten kaçmasına ailesinin statüsü de dikkate alınırsa pek gerek yoktur. Bahsi geçen rejimde eğer zengin ve beyaz bir adamsanız avantajlısınızdır. Yani okulda v sosyal hayatta ayrıcalıklar size aittir.
Öte yandan bu kadar iyi muhakeme yapan, kodlamaya ve bilgisayara bu kadar düşkün bir adamın 17 yaşında önce Kanada’ya ve sonrasında Amerika’ya Silikon Vadisi’ne gitmeyi planladığını düşünmek çok doğru olacaktır. Yani askerlikten kaçmaktan çok teknolojinin kalbine gitmek için doğduğu ülkeden ayrılmış olma ihtimali yüksektir.
Bu alt başlığı açmamızın sebebi kafa karıştıran bir konuyu analiz etmek. Kimilerine göre zor kimilerine göre ise kolay bir çocukluk yaşayan kahramanımız kendi ifadesiyle pek de kolay olmayan bir çocukluk geçirmiştir. Bu noktada zorluk ve kolaylık kavramlarını para ile ifade edeceksek aile zengin bir aileydi dememiz gerekir. Öte yandan babasının karakter olarak mükemmeliyet arayan zor bir adam olduğunu kendisi de ifade ediyor. Ayrıca annesine kötü davranarak hakaret ettiğini ve kendisine de parası olmasına rağmen istediği bilgisayarı almadığını belirtiyor. Yani asgari ücretli bir işçi ailesi ile karşılaştırırsak zengin ve şımarık bir çocuktur.
Öte yandan üst gelir grubuna ait bir aile açısından bakarsak zor ve sorunlu bir çocuk yetiştirme ortamında büyümüş görünüyor. Burada karar size ait. 😊
İnternette insanların en çok aradığı sorulardan biri de Elon Musk kimdir kadar onun inançları ve dini inanışlarını temel alan sorulardır. Bu konu hakkında çok ipucu vermese de özellikle 27 Haziran 2024 tarihindeki Donald Trump suikast girişiminden sonra ona destek için attığı tweetler çok dikkat çekmiştir. Onun kadar derin bir muhafazakâr mıdır bilemeyiz ancak Elon Musk’ın sadık ve inançlı bir Hristiyan olduğu açıktır. Bununla birlikte onun Güney Afrika’daki yetişme ortamında yoğun bir evanjelist grubun olduğunu söyleyenler de mevcuttur.
Bu bağlamda onun gizli bir Yahudi olduğunu iddia edenler de mevcuttur. İnanç konusunda komplo teorilerine bayılan bir millet olarak evanjelist ya da Yahudi olduğu konusunda toplumda kesin inançlılar olsa da onun kendi ifadelerinden “Vatansever samimi bir Hristiyan” olduğu konusunu biliyor. Bunun ötesindekiler sadece iddia ve dedikodulardan ibarettir.
Sonuçta 26 yaşında hem fizik hem de ekonomi mezunu bir genç olarak iş hayatına giriyor. Bu mezuniyetlerinden kodlamayla ilgisi yok tabi ama sonuçta adam vizyoner. 😊 Eleştirdiği kötü adam(!) babasından ilk girişiminde binlerce dolar destek aldığını da araya sıkıştırmak gerekir. Kendisi daha sonra röportajlarında ilk girişiminde maddi olarak çok zorlandığını ve ev kirası ödeyecek parası olmadığı için günlerce ofiste uyuduğunu belirtmiştir. Bugünkü Google Maps mantığıyla çalışan Zip2 uygulamasını geliştiren Elon Musk daha sonrasında babasının, ailesinin de çevresi ve networkü sayesinde yatırımcılar bularak bu girişimini güzel paralara sattı. Bunun hemen ardından elde ettiği paralarla teknoloji şirketi olan X.Com finans uygulamasını kurdu.
Burada da Confinity adlı şirketle bir birleşme sağlayıp bugünkü adı Paypal olan girişim ortaya çıkmış oldu. Elon burada yüzde 10’luk bir hisseye sahipti ve sonrasında 1.5 Milyar doların üzerine satılan Paypal sayesinde yaklaşık 180 Milyon dolar kazanmış oldu. Çok güzel ve büyük para değil mi? İşte artık bu parayla ömrünün sonuna kadar rahatça yaşaması beklenen Elon Musk yine boş durmadı ve parasının neredeyse tamamını hayatında vizyon açısından merkeze aldığı sektörlere yatırdı.
Bu sektörler sırasıyla:
Elon Musk Şirketlerini listeleyelim dersek de:
Bu şirketler dışında onun Open AI gibi sonradan ortağı ya da kurucuları arasında olduğu birçok yatırımı ve şirketi mevcuttur. Biz burada sadece hâkim ortağı ya da sahibi olduğu şirketler ve onların atılımlarından bahsedeceğiz.
SpaceX: Kazandığı paranın yaklaşık 100 Milyon dolarını Space X adındaki teknoloji yoğunluklu roket ve roket fırlatma rampası üreten şirketine yatırmıştır. Bu şirket, zamanla uzaya rahatça uydu ve roket gönderen bir şirket haline gelmiştir. Tabi bu hale gelmesi yaklaşık on seneyi bulmuştur. Süreç içerisinde sayısız başarısız deneme ve artan maliyetler nedeniyle iflas riskleri de gerçekleşmiştir. İlgili şirketin en büyük inovasyonu normalde devletlerin yaptığı roket üretimi ve fırlatma işini ilk kez özel bir şirket olarak yapmasıdır. Hem de devletlerin yaptığı bu işi zamanla geliştirdiği ARGE bilgisi ile çok daha ucuza yapmaya başlamıştır.
İşte Elon bu sayede gelecekte Mars’ta bir hayat kurma vizyonuyla hareket etmektedir. Elon Musk kimdir dendiğinde onun bu fütüristik görüşüne mutlaka değinmek gerekir. Ona göre dünyanın ekolojik ömrü sona erene kadar insanlığın Marsa bir hayat kurma stratejisi olmalıdır. Yani dünya artık yaşanamaz bir yer haline geldiğinde insanoğlunun çoktan uzayda bir ekosistem ve hayat kurmuş olması gerekmektedir. Ona göre de uzayda dünyaya en yakın gezegen marstır. İşte SpaceX şirketinin temelde kuruluş amacı ve misyonu budur.
Bu arada aşağıdaki resimden de göreceğiniz üzere, Forbes’in 2024 yılındaki en güncel milyarderler listesinde Musk ikinci sıralamaya gerilemiş durumdadır.
Tesla: Elon Musk kimdir diye baktığımızda aslında onu global olarak anlatan en bilinen şirketi Tesla Motors adlı girişimidir. Temelde doğa dostu elektrikli, otonom yani şoförsüz ve herkesin erişeceği bir maliyetle lüks bir araç üretme vizyonuyla yola çıkan şirket henüz hedeflerin tamamına ulaşmış olmasa da önce Model S sonra da Model X ile neredeyse tüm dünyaya erişti. Araçları hem konforlu hem lüks hem de pahalı olmayan Tesla, çok kısa süre içerisinde sürücüsüz olarak tam bir otonom araç deneyimi yaşatmayı amaçlamaktadır.
Tabi diğer şirketler gibi Tesla da oldukça uzun ve başarısız denemelerden sonra ortaya çıktı. Hatta Elon’un şirketleri içinde iflasa en çok ve en sık yaklaşan şirketi bu şirketidir. En son 2018 yılında mali kriz içine sürüklenen şirket bundan da başarıyla çıkmıştır. 2024 yılında baktığımızda onun global anlamda hala en çok bilinen ve başarılı şirketi bu elektrikli arabalar üreten inovatif şirketidir.
SolarCity: Onun yeşil enerji ve temiz dönüşüm vizyonu çerçevesinde doğa dostu olarak kurduğu en önemli girişimi SolarCity’dir. Geleneksel tuğlalara benzeyen görüntüsüyle Amerika’daki evlerin çatısına kurduğu sistemlerle güneşten elektrik enerjisi üreten bu sistem sayesinde evlerde tüketilen elektrikler üretilmiş olmaktadır. Amerika’da yaygınlaşan ve her geçen yıl daha çok hanede kullanılmaya başlanan bu tuğlalar sayesinde gerçekten ciddi anlamda bir yeşil dönüşüm sağlanmaktadır. Küresel ısınmayla mücadelede de katkı veren şirket gelecekte global anlamda yaygınlaşmayı amaçlıyor.
NeuraLink: Temelde insan beynindeki nöronlarla vücuda entegre edilen çipler arasında bağ kurarak insan bedeninin yapay zekayla bağlantı kurmasını sağlayan bu şirket felç ve omurilik hastalıkları dahil birçok kalıtsal ya da sonradan oluşan hastalığı çözmeyi amaçlıyor. Aslında Noah Harari’nin Homo Deus kitabında bahsettiği gelecekteki makine insan modelinin temelinde bu şirketin mantığı yatıyor. Yani temelde iyi bir niyetle yola çıksalar da gelecekte bedenimize yerleştirilen çiplerle yapay zekanın duygu düşüncelerimizi yönetmesi olası bir ihtimal olarak görünüyor.
Buraya kadar Güney Afrika Pretoria şehrinden önce Kanada sonrasında Silikon Vadisi Amerika’ya uzanan bir girişimcinin kurduğu şirketler ve vizyonundan bahsettik. Peki, neden bu adamın ajan olduğundan şüpheleniliyor? Yani tamam dahi olduğu kesin ve biraz da deli yönleri mevcut anladık da Elon Musk kimdir denince onun bir de karanlık yönünden korkulmasının nedeni nedir?
Yani bunu sadece biz Türkiye’de konuşmuyoruz sonuçta. Evet, yolda sağda solda biz de sayısız Tesla aracı görüyoruz ve merak ediyoruz orası kesin. 🙂
Aslında kahramanımızın yukarıda bir zaman kronolojisiyle anlatmaya çalıştığımız hayat hikayesinde biraz karanlık bir dönem var. Bütün dünyanın küresel bir krizle boğuşmaya başladığı 2008 2009 yılları onun için çok kritiktir. İşte tam da o dönem, Paypal’dan elde ettiği bütün parayı yatırdığı üç şirketi de zarar etmektedir. Henüz ortada ne bir roket ne bir elektrikli araç vardır ve para da neredeyse suyunu çekmiştir. Kaderin cilvesine bakın ki tam da burada Amerikan Devleti Uzay Ajansı NASA onun şirketi SpaceX’e tam 1.5 Milyar dolarlık bir iş verip onu büyük bir batıştan yani iflastan kurtarıyor. İnanmazsınız bunun tam da üstüne yine devlet destekli bir kuruluş Tesla’ya milyonlarca dolar yatırım yapıyor.
Hem de bu şirketin ilk elektrikli araç modeli Roadster’in oldukça başarısız olmasına rağmen. Gariptir ki; bu yatırım ve devlet desteğinden sonra Musk’ın şirketleri resmen uçuşa geçip başarıdan başarıya koşuyor. Yani tam da iflas ederken ona bir el uzanmış gibi.
Sonrasında ise Nasa’yla oldukça uyumlu çalışan kahramanımız bugün dünyanın en zengin adamı haline geliyor. Bu zenginlik tamamen ona mı aittir ya da kendisi ajan mıdır bilemeyiz ama biz komplo teorilerini severiz. Kendisi ajan olmadığını bize kanıtlayana kadar da muhtemelen içimizde hep bir şüphe kalacaktır değil mi? 😊
İkinci sırasında Elon Musk’ın olduğu milyarderlerin ilk onu Forbes listesi halinde aşağıdaki resimde bilgilerinize sunulmuştur. Listeye şöyle bir göz atınca ilk dikkatimizi çeken şey; en zengin 10 kişinin 6’sının teknoloji sektöründe faaliyet gösterdiğidir. Bununla bağlantılı olarak dikkatimi çeken ikinci şey ise sağ taraftaki “Wealth History” yan zenginlik tarihi grafiğindeki trendin gidişatıdır. Dikkat ederseniz grafik 2020 yılına kadar biraz daha yatay giderken Pandeminin başladığı dönemden itibaren dünyanın en zengini olan dolar milyarderlerinin (Elon da bu gruptadır) servetleri dikey bir şekilde artış göstermiştir.
Tabi bu durumun oluşmasında Covid döneminde e-ticaretin ve teknoloji şirketlerinin hem piyasa değerlerinde ve hem de iş potansiyellerinde yaşanan artışın etkisi büyüktür. Yani diyebiliriz ki Elon Musk ve diğer zenginler pandemiyi fırsata çevirip servetlerine servet katmayı başarmışlardır. İşte bu noktada yine aklımıza komplo teorileri gelmektedir. Bu servet artışı “Covid aslında zenginlerin işi ve Bill Gates ile 5G altyapısı bu salgında mutlaka suçludur.” Diyenlerin de görüşlerini destekler nitelikte bir veridir. Sonuçta bu tür teoriler asla ispatlanamaz ve elimizdeki verilere yani gerçeklere bakmalıyız değil mi? 😊
Son olarak aslında hepimizde olan bir duygudan bahsetmek isteriz. Genelde bizim gibi duygusal toplumlarda zengin insanlara karşı bir önyargı vardır. Yani biz de aynı şartlarda dünyaya gelsek aynı başarıları elde ederdik diyerek onları biraz küçümsemeye çalışırız. Bu noktada Elon Musk kimdir diye düşünürken ya da onu yargılarken bu duygulardan sıyrılıp biraz daha tarafsız bakmaya çalışmak daha makul olacaktır.
TOEFL, daha önce de belirttiğimiz gibi İngilizce dil yeterliliğini ölçen uluslararası bir sınav olup, akademik…
Girişimci ruha sahip herkes gelecek bir gün kendi şirketini kurmanın hayalini kurmuştur. Sonuçta sevdiğin işi…
Teknoloji ve e-ticaretin pandemi döneminden sonra iyice artmasıyla birlikte hepimiz acaba internet üzerinden ticaret yaparak…
İnsanlar genelde mutlu bir emeklilik hayatı için yaşarlar. Yani düşünsenize uzun yıllar çalıştıktan sonra artık…
Ev almak herkesin hayalidir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede yaşıyorsanız, başınızı içine sokacağınız…
Günümüz dijitalleşen global dünyasında her bilgiye kısa süre ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda bilginin…